bir şair vardı, öğretmen

17 Temmuz 2019

Amasyam

Macit CÜNÜNOĞLU















Bugünkü yolculuğum doğduğum topraklara.
Eski Amasya'ya, nüfusu on bin küsurluk kente.
Çünkü 1965 yılında yatılı okul nedeniyle ayrıldım,
kopuş o kopuş, bir daha da dönmedim.
Ancak çok severim, fırsat buldukça da ziyaret ederim.
Benim için Amasya salt aidiyet duygusu değil,
tarihtir, kültürdür, yaşayan müzedir.
Zaten başka türlüsü memleket şovenizmine girer ki,
o da bize yakışmaz.
Bir gün vapur yolculuğu yapıyorum, Kadıköy Karaköy arası...
Yanımda oturan Karadenizli vatandaş (şivesinden anlaşılıyor)
dedi ki, "İstanbul çok güzel ama Trabzon ikinci sıraya gelir.)
Hemen itiraz şerhimi koydum ve gerekçesini ayrıntılarıyla belirttim.
Dedim ki ikincilik unvanını Amasya çok daha fazla hak ediyor.
Başladım anlatmaya:
Öncelikle insanlığın yerleştiği ilk bölge.
Mahmatlar Kültürü olarak anılan ve tarihe mal olan dönemin
ev sahipliğini yapmış, ki o köyde öğretmenlik yaptım...
Kazmayı vurduğunuz her yerden antik eser fışkırıyor....
Kaçırılanlar hariç, çoğu da Amasya Müzesi'nde.
Sonra Hattiler, Hurriler, Etiler derken ilk uygarlıkların
derin izlerini taşıyan topraklar, az şey mi?
Nihayetinde de Pontus sahneye çıkıyor.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun efsanevi dönemi.
Kaleler, sarnıçlar, köprüler, mezarlar derken görkemli bir geçmiş.
Hepsi sağ ve diri.
Dokunma mesafesi, gez doya doya.
Nasıl olsa kılavuzumuz Strabon, ilk coğrafyacı...
Övünmek gibi olmasın ama o da hemşehrimiz.

Ve dört nala Asya'dan Türkler geliyor.
Malazgirt ovasından giriş yapıp tez zamanda bizim ile ulaşıyor.
Anında Hristiyan kültür yok edilip Müslüman kente dönüştürülüyor.
Belki bir iki kilise kalmıştır ama gören eden yok...
Sadece tarihsel belgelerde boy gösteriyor.
Derken şanlı Osmanlı çöküyor kente.
Camileriyle, medreseleriyle artık kültür başkenti
Ayrıca taht varislerinin bekleme salonu...
İlk stajların yapıldığı güvenilir adres.

Sonuncu ise, kahramanımızı biliyorsunuz.
T.C.'nin kurucu önderi M. Kemal.
İlk ışığı bizim topraklarda yaktı, tarih: 22 Haziran 1919
Ve yıkılan imparatorluk küllerinde yeni bir devlet doğdu.
On yedi yıldır da sultanımızın emrinde...
Heyecanla bekliyorum Cumhuriyet'in 100. yılını...
Şapkadan ne çıkacak diye!

Hiç yorum yok: