bir şair vardı, öğretmen

21 Şubat 2021

Amasya anıları

Bunalımlı toplumlarda yaşamak zor iştir.
Özellikle siyasetin bataklığına saplandıysanız
kör kuyuya düşmek gibidir.

Yine de çıkış yolu vardır, o da sanat.
Hangi dalı olursa olsun insana ilaç gibi gelir.
Tabii bunlar benim âcizane düşüncelerim.
Zaten kimseye akıl verecek ne bilgi birikimim
ne de ustalığım var.
Lütfen yazdıklarımı dostane sohbet olarak kabul edin.
Geçenlerde bir arkadaşım düşüncelerini iletmiş…
Sıkça Amasya izlenimlerimi yazmam sonucu
memleketimle özdeşleştiğim yargısını paylaşıyor.
Doğrusu ya doğduğum topraklarda topu topu on beş yıl yaşadım.
Sonra ver elini Tokat Öğretmen Okulu…
Ve nihayetinde yarım yüzyıldır ikâmet ettiğim İstanbul.
Ancak her iki kenti de tutku derecesinde severim.
Özellikle Yeşilırmak vadisini yazıya dökmekten büyük keyif alırım.
Her mahallesini, mabedini, dağını taşını bilirim.
Sularında yüzmeyi öğrendim, bahçelerinden meyve çaldım, Çolağın bağında
futbol oynadım.
Sekiz yıl okullarına gittim, onca arkadaşım oldu.
Küçük şehrin kazandırdığı ilişkiler, tabii hepsi de güzel ve değerli.
Az daha unutuyordum, Çalık Doğan’dan İkrar ustadan bisiklet kiraladım.
Eskiler yangın yeri derler, rahmetli abimle birlikte ekmek parası için
pazarcılık yaptım.
Ali-Doğan Temizer kardeşlerin yanında çıraklığa başladığımda
sekiz yaşındaydım.
Sırasıyla Jet gazozlarının sahibi Talip abinin bakkal dükkânında
tecrübe sahibi oldum ve Yeşilırmak eczanesinde kalfalık mertebesine ulaştım.
Patronum Coşkun abi orta biri direkt geçtiğim için saat bile hediye etti.
Yıl 1961.
Babasız büyümenin getirdiği avantajla özgürlük fikrinin kıymetini
ruhumun en derinlerinde hissetmeye o yaşlarda başladım.
Hâlâ da bu duyguyla hayata tutunmaya özen gösteririm.
Hülasa Amasya’da kısa süre yaşadım ama biriktiklerimin katsayısı
zaman diliminden çok daha fazla.
Ara sıra memleketimi yazmak, anılarımı aktarmak hayatta
yaptığım işlerin de en zevklisi.
İnanın yorgun ruhuma iyi geliyor, zaman tünelinde o yıllara
yolculuk yapıyorum.
Kimlerle karşılaşmıyorum ki, bir bilseniz…
Başta platonik aşklarım sırasıyla gözlerimin önüne geliyor,
sonra mahallem, doğduğum ev, çocukluğumun geçtiği
Gümüşlü camisinin avlusu, Kuran kursu maceram ve Amasya’nın dar sokakları,
doğal parkları, Yeşilırmak’ın favori plajları, dağ tırmanışları…
Sahi Mart dokuzu yaklaşıyor…
Şimdilik bana müsaade…
Kırk taş toplayacağım Kırklar evliyasını ziyaret etmek için.
Tabii dualarım kabul olsun diye!

Macit CÜNÜNOĞLU