bir şair vardı, öğretmen

07 Ekim 2017

Can dosta...


Mehmet Ali'yi de yitirdik.
Yiğit dostum benim.
Önce Yüksel, şimdi de O.
İnşaat Yüksek Teknikeri ve
sendikacıydı.
Fakat ömrünü işçi sınıfı davasına
adamıştı.
Nice işkenceler görüp yıllarca
hapis yattı.
Ailecek büyük mücadele verdiler.
Hele eşi Uğur'un fedakârlıkları,
yazılsa roman olur.
İki tane pırlanta gibi evlât yetiştirdiler.
Kızları Evrim Kanada'da yaşıyor, çocukluğu gibi şeker mi şeker.
Arada sırada yazışıyoruz, hâlâ duygulu ve heyecanlı.

Mehmet Ali de öyleydi, Tuncelili Kürt dostum...
Alevi de, ancak insanlığı bir tarafa, mezhep ve ulusalcılık diğer tarafa.
Hümanist özelliğini hiç yitirmedi.
Hayâl dünyası da fevkâlâde zengindi, CHE bile yanında çırak kalırdı.
Devrime inanır, sık sık âşık olurdu.
Çocuksu bir masumiyeti vardı.
Ne kadar yanlış yaparsa yapsın, kızılmazdı...
Hatta günâhlarını öyle bir anlatırdı ki...
Sanırsınız Nazım!

Ancak kanser belâsı bu güzel insanı da buldu.
Ve acı sonuç.
Dostları birer birer yitirmek yorgun gönlümüzü sarsıyor.
İster istemez bir soru düşüyor yüreğimize;
"Sıra hangimizde?"
Nurlar içinde yat sevgili Mehmet Ali, seni çok özleyeceğiz...
Ve maceralarını asla unutmayacağız.
Devrimci kardeşim benim, bu arada diğer tarafta bari rahat dur...
Hurileri örgütlemeye kalkma.
Kevser ırmağından bol bol şarap içip sitem gönder tanrıya...
Seni aramızdan erken aldığı için.

Değerli dostum, aziz hatıran önünde saygıyla eğilir...
Daima gülen gözlerinden öperim.
Güle güle canım benim.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: