bir şair vardı, öğretmen

09 Ekim 2017

Amasya Kalesi









Harşena dağındaki görkemli yapı.
Denizden 700 metre yükseklikte.
Persler Romalılar Pontus ve Bizans derken...
1075'de Türklerin eline geçiyor.
Bir de sarnıcı var, adı: Cilanbolu.
Oraya inmek her babayiğidin harcı değil.
Delikanlı olmak için sünnet kadar önemli.
Hele de Arıboku Kemal Abimizin efsanelerini dinledikten sonra!
Tam karşısında II. Beyazıd Külliyesi.
Cami, imarethane ve kütüphaneden oluşuyor.
Ve bahçesinde çok yaşlı iki çınar...
Gövdeleri çürümesine rağmen asırlara meydan okuyor.

Ellili yıllar, kütüphane müdürümüz Muammer Ülker...
Mekân Amasya'nın ilim irfan yuvası.
Okumaya hevesli gençliğin tamamı orda.
Abiler büyük salonda, küçükler miki izliyor.
O zamanlar Tom end Jerry yeni türemiş...
Mevzu BCG aşısının faydalarını öğretmek...
Bir de yaygın olan koleraya karşı tedbir almak.
Cudi Abi cilt yaparak eski kitaplara cansuyu veriyor.
Tabii Selçuklu mumyaları da cam fanusun içinden
olan biteni yıllardır seyrediyor.

Güzel devirlerdi, internet henüz icat olmamış.
Kitap kutsal.
Ulaşmak için Çin'e gitmek daha kolay!
Osmanlı düşünmüş, caminin yanına bir kütüphane
bir de imarethane (fakir fukaraya yemek dağıtılan yer)
kondurmuş.
Ve olağanüstü güzel bir bahçe.
Güller nazlı nazlı bakıyor Yeşilırmak'a.
Şadırvan başında sohbet eşliğinde alınan abdestler.
Kalpler günümüzden daha temiz.
Damarlar şırıl şırıl akıyor.
Tereyağı, yumurta serbest...
Çünkü stres, bypass yok!

Ve Amasya delikanlısının ilk aşkları cami avlusunda

güneşle buluşuyor.
Utangaç, mahçup kaçak ilişkiler...
Ya gören olursa?
Ama sımsıcak, samimiyet dolu...
Hey gidi günler hey...
Ne kadar özlesek az...
İçinde duyguyla harmanlanmış yüreğimiz var.

Macit CÜNÜNOĞLU

.
Not: Muammer Ülker'i yakın tarihte yitirdik.
Nurlar içinde yatsın.

Hiç yorum yok: