bir şair vardı, öğretmen

17 Ekim 2017

Ömre bedel

Bahattin Baha Tekman ile...
Yıllar çabuk geçiyor.
Kadim dostum Bahattin
Amasya'nın Çivi köyünde öğretmen.
Misafiriyim.
Kış mevsimi.
Yanılmıyorsam sene 1968.
Yakındaki Terziköy kaplıcasına girdik.
Dışarıda kar, su sımsıcak.
Gençlik var, kısa mesafeleri yürüyerek geçiyoruz.
Nihayetin de dönüşteyiz...
Elimizde yumurta sepeti, Varay üzerinden Amasya'ya ulaşacağız.
Ancak kar yolları kapamış, en az yarım metre.
Yine de kararlıyız...
Hedefe ulaşmaktan vazgeçmek yok.
Şaşkın ördek misali pusulasız saatlerce ilerledik.
Çünkü güzergâhı karıştırmışız.
Uzun süre sonra karşımıza bir köy çıktı.
Adı Tencilli (eskiden Kafallı diye anılırmış).
Alevi köyü.
Bizi şaşkınlıkla karşılayıp bir güzel ağırladılar.
Taze tereyağlarla, sımsıcak ekmekleriyle.
Bir de hikâye anlattılar...
İki üç gün önce kurtlar yolunu kaybeden berberlerini parçalamış.
Rengimiz attı, yaşadığımız tehlikenin farkına varmıştık.
Neyse, vedalaşıp yola koyulduk.
Varay kasabası yakındı.
Otobüse bindiğimizde kurtuluşun derin soluğunu içimizde hissettik.

Şimdiler de böyle maceralar var mıdır?
On sekiz yaşın dostlukları, gözü karalığı...
Uçaklar uluslararası, okyanuslar dağlardaki gölet...
Aşmak o kadar kolay ki.
Yine de yüreklere kazınan vefa duygusu...
Erişilmez hasretler...
Geçmişte kalan derin sevgi yumakları...
Özlüyorum...
Maskeli dünyadan nefret edercesine...
İyi ki Bahattin gibi kardeşim var, can dostum...
Yalnızlığımın panzehiri...
Arada sırada sesini duymak bile ömre bedel.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: