bir şair vardı, öğretmen

22 Ekim 2017

Ne mutlu insanım diyene

Macit CÜNÜNOĞLU










"Yine hazân mevsimi geldi
Yine yapraklar rüzgarların peşi sıra gidecek
Yine deli gönlüm yine bu mevsimde
Hicrânını yalnız başına çekecek
Hüsranını yalnız çekecek

Geleceksin belki de
O zaman ne o yapraklar ne o rüzgar
Ve ne ben olacağım
Yine deli gönlüm yine bu mevsimde
Hicrânını yalnız başına çekecek
Hüsranını yalnız çekecek."


Şekip Ayhan Özışık nihaventten böyle sesleniyor.
Derin sözler, insanın içine işliyor.
Yapraklar sararıp bir bir düşüyor.
Balkondayım, ilkbaharda çiçekler eşliğinde doğanın uyanışına...
Sonbaharda uyku hazırlığına tanık oluyorum.
Elbette müzik eşliğinde.
Kâh Türk müziği, çoğunlukla klasik.
Bazen de slow.

Bu arada yeni bir radyo keşfettim.
Doğan Gurubu nasıl olduysa hayırlı bir iş yapıp dijital
ortama katkıda bulunmuş.
Adı: Nom Radyo...
En önemlisi reklâmsız.
Açıyorsunuz, onlarca seçenek.
"Karşı Kıyıda" Yunan tavernası, klasikte Bach'tan
Çaykovski'ye herkes...
Latin de var caz da.
Ama saat beşi geçip kerahat vakti geldi mi...
İllâki bizim nağmelerimiz.
Hüzzamdan rasta.
Ve kabaran duygular.
Aşklar, sevdalar, dostlar...
Güneşi doğurduğumuz rakı masaları...
Anılarda bir bir resmi geçit yapıyor.

Bazen düşünüyorum da, iyi yaşamışız.
Böylesi zenginlik her kula nasip olmaz.
Şükürler olsun evlât acısı görmedik.
Sanatın her türlüsünden nasibimizi aldık.
Sahneye çıktım, tiyatrocu olarak...
Kürsüye çıktım siyasetçi kimliğimle.
Binlerce insana seslendim...
"Ne mutlu insanım diyene."

Ve iyi ki can dostlarım var.
Görmesem de, birlikte olmasam da...
Onlar her zaman yüreğimde.

Hiç yorum yok: