bir şair vardı, öğretmen

21 Mart 2016

İsyan!

Macit CÜNÜNOĞLU














Uzun zamandır klavyenin başına geçme iştahım kalmadı.

O nedenledir ki olan biten onca faciayı yüreğim parçalanarak izliyorum...
Ve bir soru aklıma takılıyor: "Nasıl bir ülke olduk?"
Tamam, baş sorumlu belli...
Lâkin devleti yönetenlerden söz etmiyorum...
Asıl derdim toplum...
Daha açıkçası T.C. kimliği taşıyan halk.
Çoğunluğu yoksul, kıt kanaat vaziyeti idare eden vatandaşlar.
Korkak, bencil...
Genel olarak "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" türden.
Eyvallah, yaşasın arkadaş...
Tamam da, ya yarınların, ya çoluk çocuk torunların?
Bir ihtirasın kurbanı mı olsunlar?
Hele de Arap hayranlığı...
Olacak iş mi?

Günlük hayatımıza üç milyona yakın Suriyeli katıldı...
Sorun değil, seksen milyonluk ülkede erir giderler.
Peki, IŞİD'e ne demeli?
İçimiz dışımız IŞİDCİ oldu...
Âdeta yaşam biçimimiz...
Bir din uğruna, bir müslüman kardeşliği uğruna bu ülke feda edilir mi?
Edilir , hem de bal gibi edilir.
Saray düşkünü bir çılgının esiri olmuş ülkede bunlar yaşanır.
Belki de az bile.
Düşünsenize; "7 Haziran" öncesini...
İyi kötü kimsenin burnu kanamıyordu.
Ne zaman ki iktidardaki AKP oy kaybetmeye, tökezlemeye başladı...
İmdada kan ve gözyaşı yetişti!

İnanın ceset görmekten, terör haberleri dinlemekten bıktım...
Darmadağın hâldeyim.
Ayakta kalabilmek için sadece sanata ve tarihe sığınıyorum.
Başka çare de yok...
Ya düzene teslim olacaksın...
Ki adı: Korkup sinmek...
Ya da baş kaldıracaksın...
Kısaca İ S Y A N...
O nedenledir ki bir süredir isyanlardayım...
Tabii ki ruhumun derinliklerinde...
Yalnızlığımda...
İnsanlığımda.
Hoşça kal yazı, hoşça kal sevdalı HAYAT..
Acılar senin.
Şarkılar, fotoğraflar benim olsun!