bir şair vardı, öğretmen

05 Ağustos 2017

Şeref Gülsün Usta

Şeref Gülsün




















Büyük sanatçılar vardır, çevreleri dışında tanınmazlar.
Emekçilerdir, vitrin malzemesi olmazlar.
Namusluca işlerini yaparlar.
İşte Şeref Gülsün bunlardan biri.
Bigalı keman virtüözü.
İki üniversite mezunu, Maksim'den emekli.
Kimlere çalmamış ki, Zeki'den Emel'e, Muazzez'den Bülent'e...
Tabii daha nicelerine.
Dolu dolu bir hayat, sahnede geçen bir ömür.
Şimdilerde kendi adına topluluğu var, fasıl O'nun uzmanlığı...
Konserlerinde Bimen Şen tekrar hayat bulup dinleyicilerinin
karşısına çıkıyor ve birincilikleri hiç eksik olmuyor.

Udî ağabeyim sayesinde kendilerini tanıma mutluluğuna eriştim.
Fevkalâde mütevazı şahsiyet, şarkıcı tayfası gibi afrası tafrası yok.
Derin musikî bilgisinin izlerini davranışlarında görmek mümkün.
Dile kolay, Maksim gibi bir yerde, hatta efsane mekânda yıllarca
çalış, tanıyanlar sen ben bizim oğlan.
Ama emekçi olmanın gururunu, hayata karşı dik duruşunu bayraklaştır.
Azdır böyle kişilikler, hele sanat dünyasında...
Düşkün onca insan tanıdım, gördükçe yüreğim sızlar.

Evet, Şerefler hiçbir zaman güneş olmadılar...
Hep yıldızdılar...
Magazinle işleri olmaz, kameralar peşlerinden koşmaz...
Sadece sanatlarını sabahlara kadar icra edip evlerinin yolunu tutarlar.
Çünkü çoğunu bekleyen sevgili bir eş ile çoluk çocuk vardır.
Ve yaşam gailesi...
Muhannete muhtaç olmama endişesi...
Âdeta dûsturlarıdır.

Çağımızda böylesi değerlerin nesli tükendi.
Üstelik Şeref Gülsün usta bir bestekâr.
Onca saz semaisi ve şarkıları...
Ve kemanın ağladığı taksimleri gönlümüze yerleşmiştir.
Soframızda bir küçük varsa mendilimiz eksik olmaz...
Muhakkak ki Şeref'in nağmeleri eşlik eder gözyaşlarımıza.
İyi ki tanıyıp dostu olmayı becerdim...
Ne mutlu bana...
Gözlerinden öper, sevgiyle kucaklarım Şerefim.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: