bir şair vardı, öğretmen

02 Ağustos 2017

Savadiye

Macit CÜNÜNOĞLU


Birinci Balkan Savaşı
Osmanlı sömürgeleri ayaklanıyor, önce Yunanistan...
Sonra Bulgaristan.
Kanlı savaşlar, soykırımlar.
Selanik'in bir ilçesinde anam doğuyor.
Ustrumca'da, köyü Şuşutsa. Yıl: 1912
Tarihin gördüğü en büyük göç dalgaları gecikmiyor...
Milyonlarca insan yokluk sefalet içinde Anadolu'nun yollarını tutuyor.
Hasan dedem ile Ondiye ninemin kucağında bebeleri (40 günlük)
Amasya yollarında...
Adı: Hava...
Ve Savadiye mahallesi maceraları böyle başlıyor.
Terk edilmiş yoksul Ermeni evleri, dağın dibinde...
Balkan muhacirlerine kucak açıyor.

2007 yılıydı, oğlum Carcurum'da subay...
Memleketteyim...
Ziyarete geldim, Savadiye'de gezinirken Emiş Aba'yla karşılaştım.
Oğlu Ahmet Abi yeni ölmüş, yüreğinde acı...
Zaten evlât acısı ne zaman sona erer ki...
Bence mezara kadar sürer.

Anamdan söz etti, dünkü çocukmuş gibi...
Dedemden, ninemden...
Sanki yaşayan Heredot!
Ve başladı tarihsel kronolojiyi sıralamaya.
Depremler, seller...
Her bir olay kayıtta.
Rıfat amcanın babası eşeğini kurtarayım derken sel sularına kurban gitmiş...
Kürt Tahir'in evi yıkılıp Yüz Evler'in en müstesna
köşesine taşınmış...
Vesaire, vesaire.

Yalnız Savadiye dendin mi aklıma gelen ilk yer kilise'dir.
Biz doğduğumuzda yıkılmıştı, ören yeriydi.
Aşık atar, top oynardık.
Bir de köprü başındaki çeşme...
Yavukluların buluştuğu mekân.
Su doldurmak bahane, o günkü sosyal ortam.

Garabet'in anası Surpik Teyze her zamanki gibi tatlı mı tatlı...
Kızı Kumru Teyze Gümüşlü'den komşum...
Duydum ki kocası Şükrü Amca'yı kayınbiraderiyle boynuzlamış...
Vay kâfir vay!


Savadiye anlatılmaz, yaşanır...
Kara Ahmetlerin Mustafa'sı sınıf arkadaşımdır.
Portreci Kemal mahallenin sanatkârıdır...
Ve dayım İskender benim idölümdür...
Turan Dumlu'yla, Tahir Ocak'la Çolağın Bağı'nda futbol oynadım...
Takımım Yeşilırmak Spor...
Savadiye'yle de, Amasya'yla da her zaman gurur duyarım...
İşte bu kadar!

Hiç yorum yok: