bir şair vardı, öğretmen

16 Eylül 2017

Müşerref Hanım

Müşerref hanım torunlarının çocuklarıyla









Torunlarının çocuklarını görmek kaç kişiye nasip olur?
Sanırım azdır.
Dile kolay, yüzyıla dayanan bir ömür.
Dünürüm Feyza'nın annesi Müşerref hanım 1922 doğumluydu.
Balkan Savaşı'nda  Selanik'ten kopup gelen bir ailenin kızı.
Radikal yazarı Gündüz Vassaf'ın "Annem Belkıs" isimli
kitabını okumuştum...
Annemin hayatına çok benzetip etkilenmiştim.
Her hayat bir roman, Müşerref hanımınki de öyle.
Eğitimli ve aydın bir kadının eşsiz serüveni.

Son ziyaretim de uzun yaşadığından şikâyet ediyordu.
Aynen Mina Urgan gibi.
O da öyle, anılarında gençlerin öldüğü dünyada çok kalmaktan
utandığını yazıyordu.
Asalet başka bir şey, hele de Cumhuriyet aydınıysanız.
Sohbetlerinizde fen de konuşursunuz, sanat da.

Müşerref hanımın evi bayramlarda, yaş günlerinde dergâhımız oldu.
Evlâtlarımız da bu kâbeyi hiç ıskalamadı.
Rahmetli büyük baba Faruk Güvener'den buyana.
Üç değerli mirâsları var: Halûk, Ferda, Feyza...
Ve dört torun...
Uğur, Can, Barış, Onur...
Ve sonrası...
Bizimkiler...
Su, Kemâl, Nehir...
En büyük nenenin kucağındalar...

Ne mutlu bizlere ki O'nu tanıdık...
Yakının da olma fırsatını bulduk.
Şerefimizdir, gurumuzdur...
Ve soyadıyla müsemma Güvener'dir...
Nurlar içinde yatsın değerli Müşerref anamız...
Yaşadıkça özleyeceğiz.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: