bir şair vardı, öğretmen

13 Eylül 2017

Eylül'ün içinden...



Macit CÜNÜNOĞLU


Mustafa'yı sonsuzluğa uğurladık.
Karacaahmet'teydik, dostlar meclisi.
Hüzünlüydü, O da kansere teslim olmuştu.
Bu arada Nedim de ölmüş, devre arkadaşım.
Yeni öğrendim.
Öğretmen okulumuzdaki ilk boykotumuzu gerçekleştirmiştik.
Gerekçe, kurtlu pirinçler.
Tokat'ta yatılı öğrenciyiz, genellikle yoksul halk çocukları.
Proetin yüklü pilavı protesto edip yemedik.
Netice, elebaşımız Nedim sürgün!
O yıllarda insan hayatı ucuz...
Hoş, şimdi de öyle ama...
Yıl: 1967

Rastlantı bu ya...
Şakirin caminin avlusunda bir müzisyen daha yatıyor...
Mustafa'nın yanında...
Adı: Seher Tanrıyar...
Ünvanı: Profesör...
Branşı: Piyanist...
Üniversite: Mimar Sinan.
Meğersem Amasyalı Hulki'nin sevgili eşi...
Sınıf arkadaşım Hünkar'ın yengesi.
Sarıldık, öpüştük hasret giderdik.

Hayat enteresan...
Cami avlusu Amasyalı dolu...
Birbirini tanımayan insanlar topluluğu.
Dinsel anlamda erkişi; Mustafa...
Kadınkişi; Seher...
İkisi de müzisyen.
Ortak paydaları yedi tane nota...
Ve okyanuslar kadar zengin ezgiler.

Tabii klasik cenaze törenleri...
Zulada onlarca sohbet.
Baş rollerde Kürt Şahan, Avukat Günhan, Palamut Muammer...
Ve daha niceleri....
Dedikodular namaz kılmama dâhi izin vermedi...
Ancak yüreğimde Mustafam...
Nurlar içinde yatsınlar.
Bu gece hüzzamın derin parçalarına uzanmak en güzeli..
Bağışlayın beni dostlar.

Hiç yorum yok: