bir şair vardı, öğretmen

11 Eylül 2017

İlk gün

Deyvi ile Su











Torunum Su nihayet okullu oldu.
Devir zor, anası babası epeyce endişelendi.
Dertleri çağdaş eğitimin nimetlerinden yararlanmak.
Ancak tüm kurumlar şeriatçının eline geçmiş, iyi okulu ara ki bulasın.
Çünkü alternatifi özel okullar...
Binlerce liradan kapı açan!
Neyse, evlerine yakın Ahmed İlhami Örnekal imdada yetişti.
Selanikli bir işadamı, hayâli okul yaptırmak.
Ömrü vefa etmemiş ama eşi ile evlatları merhumun isteğini
yerine getirmişler.
Bağdat Caddesi'nde dört dörtlük bir okul.
Kadroda sağlam...
Kısaca dört ayak üzerine düştüler.

Alt üstü ilkokul...
Ülkemiz ne hâllere düştü.
Aslında acınacak durumdayız ama çaresizlik yok mu?
Kahrediyor insanı!
Yine de ilk gün umut doluydu.
Okul Aile Birliği Erenköy Sanat Evi'nden mini bir
orkestra organize etmiş...
Bir kemanla bir gitar.
Aman tanrım, ne parçalar çaldılar.
Çocuk şarkılarından Kalinka'ya kadar.
Çaktırmadan dans bile ettim...
Belim kıvrılmasa bile yüreğim kıpır kıpırdı.

Bu arada torunumun ikizi Deyvi ile tanışma fırsatı buldum.
Apartman komşuları, aynı gün doğmuşlar.
Yahudi bir ailenin çocuğu, sınıf sıralarını da paylaştılar.
Deyvi'nin annesi Yafit de harika bir insan...
Ulusculuğu, dinciliği aşmış entelektüel kimlik.
Sefarad Yahudilerinden...
Ayak üstü doyumsuz sohbetler yaptık.

Evet, karanlığa sürüklenen ülkemizde Su'lar, Deyvi'ler umut olsun...
Dur desinler çağ dışılığa, kötü gidişe...
Güneşi taşısınlar yarınlarımıza!

Macit Dede

Hiç yorum yok: