bir şair vardı, öğretmen

24 Ekim 2017

Ayça'ya...

Macit CÜNÜNOĞLU


Oldu bitti şikâyet eden insanı sevmem.
Ayrıca yaşadığın gezegen sana ne vaat etti...
Hiç düşündün mü?
Dört dörtlük bir hayat tarzı...
Bir elin yağda, bir elin balda...
Çocuklar okumuş, hepsi dünya çapında profesör...
Torunların keman virtüözü...
Her yarışmanın da birincisi.
Yok arkadaş, böyle bir dünya yok.
Lütfen aklını başına topla.

Yoksa sıkıntıya düşersin...
Allah göstermesin, kanser belâsı gelir kapını çalar.
Hele de ailenin genç üyeleriyse...
Para pul da fayda etmez...
Başını taştan taşa vurursın.
Ya ekmeğe muhtaç olmak...
Hastalıktan da beter.
Zor iştir dilenmek, yaşayan bilir.
Anacağım "pişi"nin adını "cankurtaran" koymuştu...
Kızgın yağda yapılan hamur.
Karnımız doyardı valla.

Neyse geldi geçti, o günler çok gerilerde kaldı.
Lâkin karı hâlâ sevmem...
Eşek yüküyle aldığımız odunlar gelir aklıma.
Bazen onu da bulamazdık.
Bir de evin içinde üşümek, bilir misiniz; ne fena?
O nedenledir ki bakın keyfinize, asla şikâyet etmeyin.
Merak etmeyin, AKP'nin de suyu ısındı.
Kaynayan kazanlarındaki yanan ateşler Kadirler, Melihler...
Korkunun ecele faydası yok...
Bugün varlar yarın yoklar...
Deyin ki, "ömrümüzden on beş yıl çaldı hırsızlar!"

İşte size "umut" gençler...
Ve canım kızım Ayça, oldu mu?

Hiç yorum yok: