bir şair vardı, öğretmen

16 Ekim 2017

Çaresiz yüreklerin seslenişi

Macit CÜNÜNOĞLU









Kapitalist üretim ilişkilerini çözemeyen çağımızı algılayamaz.
Boş bir "emperyalizm" sloganının arkasına sığınmakla da olmaz.
Örneğin ülkemizden otomotiv alanında faaliyet gösteren
Fiat, Reno, Ford...
Kovmak ne kadar mümkündür?
On binlerce işsiz insan...
Katlanabilir misiniz?
Veya NATO'dan çıkmak...
Bağımsız Türkiye ideallerine bizleri ulaştırabilir mi?
Öyleyse boş hayâllerin peşinden koşmamak lâzım.

Çocukluğumuzda mahalle kavgaları yapardık...
Taşlar sopalar ile.
Kazanan belli olmasa da heyecanlıydı, keyifliydi.
Günümüz de öyle.
Aynı coğrafyanın toplumları birbirlerini yiyorlar.
Türk, Kürt, Arap fark etmez...
Hepimiz Ortadoğuluyuz.
Patronumuz Amerika.
Partneri Rusya...
Yedek kulübesinde Çin...
Yaradana sığınıp birbirimizi kırıyoruz.

Tarih de böyle bir şey.
İnsanlık yüzyıllardır bir yerlere sürüklenmiş...
Nice imparatorluklar görüp kanlı savaşlara tanık olmuş.
Artık Hitler, Stalin egemenliği yok...
Yalnızca vahşi kapitalizm var...
Küreselleşip bir üst aşamaya geçmiş.
Temel prensibi tüketen insanı yaşatmak...
Ki varlığını sürdürebilsin.

Bu rol modeline en uygun ülke de Türkiye...
Başta dinci-milliyetçi bir lider...
Sermayeden yana esiyor rüzgâr...
Biraz Kur'an, biraz ibadet...
Cennet pazarlanıyor yoksula...
İnanan yüzde elli, itiraz edenler yüzde elli...
Kavga sürüp gidiyor...
Adına da ne yazık ki "siyaset" deniyor.

Elbette bu düzen böyle gitmez...
Önümüzde 2019 var.
Üç vakit, üç seçim...
İsyan bayrağını yükseltirse Ankara ile İstanbul...
Tekrar güneş doğar karanlığın üzerine, hapishanelere...
Hafif bir esinti, hiç de fena olmaz çaresiz yüreklerimize.

Hiç yorum yok: