bir şair vardı, öğretmen

21 Haziran 2019

Cennetin pasaportu!

Zantara

Ne güzel fotoğraf.
Yeşili, maviyi hissetmek için orada olmak lâzım.
Öyle uzun boylu değil; yüreğin varsa eğer, bir de selâm
duruyorsan doğaya...
Bırak kendini, Çanakçı deresi seni bağrına basar...
Terziali çayının yanı başında kendinden geçersin.
Çok uzaklardan el sallar Karadeniz...
Arkanda Sis dağı, tepesinde karlar...
Kucaklar seni hayat.
Ve buranın adı Zantara'dır.
Ardıç yolu üzerinde, Şahinyuva'nın koynunda.

Güzel günlerdi...
Kırkıncı kez yazıyorum, bir aşk bir sevdadır köyüm.
Çok eskilerden sesleniyorum...
Heyyy!
Duyuyor musunuz beni?
Yaşım yetmiş, uzun zamandır İstanbul'da yaşıyorum.
Nedendir bilinmez, bir köy insanın yüreğine bu kadar mı işler?
Aslında yolu yok, izi yok, çeşmeden akan suyu yok.
Varsın olsun, dostlukları güzel.
Hele mini mini yavrularım...
Yeryüzüne inmiş melekler.
Hepsi birer yıldız, hepsi birer güneş.

Sanki Zantara'da doğdum, orada öleceğim.
Akharman'daki mezarlığı da bilirim.
Söyleyin Bekir amcama, son duamı okusun.
Bir de Ömer Osman mezarım başında iki duble içerse...
Öğrencilerime söz veriyorum, kesin cennete gideceğim!

Macit Hoca

Hiç yorum yok: