bir şair vardı, öğretmen

26 Haziran 2019

Bu dünyadan Sadık da geçti...

Sadık Başdağ





















Öğretmen okulu son sınıftayım.
Yıl: 1968
Siyasal tercihlerim epeyce yol almış, demek ki sol kulvardayım.
Sadık'la da böyle tanıştım.
Ayakkabı tamircisi ve TİP İl Başkanı.
Tokat'ın tarihi çarşılarının birinde iş yeri var.
Ve gidip gelmelerim sonucu dost olduk.
Sağlam bir kişilik, dik duruşlu sosyalist.
Bu arada kitap da pazarlıyor.
Hatta H. İ. Dinamo'nun Kutsal İsyan adlı sekiz ciltlik eserini
ondan almıştım.
Kitaplığımın baş köşesinde hâlâ durur.
Sonra yollarımız ayrıldı.
Ta ki İstanbul'da buluşuncaya kadar.
İTÜ Maden Fakültesi'nin salonunda okullu arkadaşlarım
bir yemek düzenlemişlerdi...
Seksenli yıllar, kalktım gittim.
Sadık da oradaydı.
Sarıldık, öpüştük ve derin sohbetlere daldık.
Ne de olsa yılların hasreti var.
Her zamanki gibi güleç yüzlü, samimi...
Özetle eskimeyen dost.

Bilahâre arkadaşlarımın düzenlediği her organizasyonda
birlikte olma fırsatı yakaladık.
Ve çağa ayak uydurarak hep birlikte sanal dünyaya geçtik.
Artık birbirimizden günlük haberler alabiliyorduk.
Fakat Sadıkcığımın sık sık hastalık görüntüleri de sayfalara
düşmeye başladı.
Bir keresinde telefonla konuştum, kansermiş...
Direnmesine rağmen gidişat iyi değilmiş.
Çok üzüldüm...
Ve kaçınılmaz son bugün gerçekleşti.
Gece yarısı bir hastane köşesinde vefat etmiş.
Kızı duyurdu ve artık Sadık yoktu.
Canım yoldaşım benim.
Haksızlıkla mücadelenin en önde gideni...
Yiğit adam...
Seni çok arayacağız çok...
Hani derler ya, "sen yoksan bir eksiğiz"...
Aslında sen yoksan çok eksiğiz.
Nurlar içinde yat dostum...
Elbet bir gün sonsuzlukta buluşacağız.

Macit CÜNÜNOĞLU





Hiç yorum yok: