bir şair vardı, öğretmen

20 Haziran 2019

Bulutlar arasında

Arif, Turan ve ben -Mahmatlar


















1968 yılında Tokat Öğretmen Okulu'ndan mezun olmuşum.
İlk görev yerim Amasya merkez köyü; Mahmatlar.
Turhal yolu üzerinde, 22 km mesafede.
40 hane ya var ya yok.
Küçücük bir yer.
Elmacılığıyla ünlü, misketin ana vatanlarından biri.
Bir-İki-Üçüncü sınıfları bir arada okutuyorum.
Yani öğretmenlikte ilk okuma-yazma tecrübem.
İki afacan öğrencim de var.
Fotoğraf da görülen Arif ile Turan.
Mini miniler, en ön sırada oturuyorlar.
İkisi de çok zekiler...
Harfleri, rakamları havada kapıyorlar.
Yalnız Arif görme sıkıntısı çekiyor.
Çağırdım babasını, "al bunu göz doktoruna götür" dedim.
Gitti ve geldi...
Gözünde 10 numara gözlük, aynen kataraklı yaşlılar gibi.
O zamanlar Oğuz Aral'ın "Avni"si henüz dünyaya gelmemiş,

ilk prototipi bizde!
İnanmazsınız ama karikatür gibi, şeker mi şeker.
Turan da öyle, matematik algısı yüksek.
Yalnız çişini tutamıyor.
Bir bakıyorum mahzunlaşıyor...
Ve sıranın altındaki ıslaklık kara tahtaya doğru yol alıyor!
Güzel günlerdi.
Bir de Macitim vardı, adaşım.
Muhtarın oğlu, duydum ki Albay olmuş.
Ne gurur, ne mutluluk.

Tabii Mahmatlar deyince Abdullah abi ile Necmiye abladan
söz etmemek olmaz.
Beni bağrına basan aile.
Onların sayesinde bir gün yumurta kırmak nasip olmadı.
Eğitim sürecince sofralarını, yüreklerini paylaştılar.
Nurlar içinde yatsınlar, asil kişiliklerdi.
Köylülükten öte kentsoylu ruha sahiptiler.
Abdullah abi Amasya Millet Partisi kuruluşuna katılmış...
Bölükbaşı ile yan yana çekilmiş çerçeveli fotoğrafı evinin baş köşesindeydi.

Hey gidi günler hey!
O tarihlerde çiçeği burnunda devrimciyim.
Bol bol siyasi kitap okuyorum, çevreciliğin de farkında değilim.
Nasıl olduysa okulun bahçesine ağaç dikmeye karar verdik.
Ve ilk vurduğumuz kazmada tarihi bir küpü kırdık.
Meğersem köyün altı hazineymiş.
İlk keşfedenlerden biri de Amasyalı berber İsmet...
Yaşıyorsa allah selamet versin, malı götürmüş!

İşte böyle dostlar, bölük pörçük anılarımı yazıya döküp
sizlerle paylaşıyorum.
Lâf olsun, torba dolsun misâli.
Zaten bloğumun adı da "Sonsuzluğa yazılar"...
Gençliğimi fırsat buldukça bulutlara asıyorum.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: