bir şair vardı, öğretmen

28 Haziran 2019

8 500 950

Şimdiki zaman














Başlığa koyduğum sigorta numaram.
Öğretmenlik maceram Görele'de son bulmuş...
Ve yepyeni bir hayata başlamışım.
İstanbul-Silahtar'daki Türk Demir Döküm fabrikasında işbaşı yaptım.
Tarih: 15 Eylül 1972
Ancak hareketli yaşamım sürüyor.
Şeytan tüyü mü var ne...
İş yerinde yetkili sendika greve gidiyor.
Anlı şanlı Maden-İş.
Başında rahmetli Kemal Türkler.
Tam 99 gün sürüyor.
Polis baskınları, çatışmalarıyla işçi sınıfının tarihine geçiyor.
Ve beklenen ayrılık...
Bir süre profesyonel tiyatroculuk derken...
CHP iktidarda.
Halamın oğlu değerli Erol Çevikçe Bayındırlık Bakanı.
Anında kapağı Yapı İşleri I. Bölge Müdürlüğü'ne atıyorum.
Kısa sürede çalışkanlığımla Personel Şefi'yim.
Ancak rahat huzur, kariyer benim neyime...
Sendikal mücadele almış başını gidiyor...
Önce Yol-İş'in Şube başkanı seçiliyorum...
Daha sonra DİSK'e bağlı BAYSEN-İŞ'in Genel Başkan Vekili.

Ve 12 Eylül'ün kanlı darbesi giriyor devreye.
Kaçmalar göçmeler ve ihbar sonucu yakalanmalar...
Bu arada kaybedilen bir eş, çocuklarımın anası...
141-142'nin kalkmasıyla düşen davalar, normal hayata geçiş.
Hızlı aktarıyorum, her anı acı ve hüzün dolu.
Duygu sömürüsüne hiç de gerek yok.
Yaşandı, geldi geçti işte.

Ya bundan sonrası...
Yaş yetmiş, torunlarımla aşk yaşıyorum.
Bir oğlum, bir kızım var.
Onlar benim en değerli varlıklarım.
İkisiyle de arkadaşız, bazen dalaşır bazen sevişiriz.
Ama rakı masası başında üçümüzde aslan kesiliriz...
Ne de olsa DNA'larımızda ortak izler var...
Bir nevi genetik problem...
Başlarız memleketi kurtarmaya!
İyi mi?

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: