bir şair vardı, öğretmen

16 Mayıs 2020

Akşamın içinden...

Şerefine kardeşim!


















On beş yıl yaşadığım Amasya’da hiç kanser vakası duymadım.
Veya vardı da ben bilmiyordum.
O dönemlerim favorisi ince hastalık denilen veremdi.
Bir de kalp, her ikisine de annem ile babamda şahit oldum.
Zaten babam 58 yaşında geçirdiği üçüncü kalp krizi sonucu vefat etti.
Ne zamanki İstanbul’a göç edip yerleştim…
Aman tanrım, hemen hemen tanıdığım her ailede bir kanser vakası.
Çok geçmedi, ben de sevgili eşimi lösemiden kaybederek (1982)
en acı biçimiyle bu illetle tanıştım.
En sonuncusunu da dün duydum, değerli eşimin kuzeni, henüz ellisinde
bile değil, akciğer kanseri olmuş.
Beş çocuk annesi dünya tatlısı.
Onca yaşadığı çileli hayata rağmen hâlâ gülümsemeyi becerenlerden.
Çok üzüldüm, hem de çok.
Nitekim 2 Aralık 2020'de sonsuzluğa göçtü.

Hayat gerçekten garip, kimine kavun yedirir kimine kelek.
Oysa güzel kızımızın evlâtları okumuş, çalışma hayatına başlamışlardı.
Tam da derin bir nefes alacaktı ki…
Ne demek lâzım, bilemiyorum.
İnanın böylesi çaresiz durumlar karşısında kahrediyorum, ama kime?
Yukarıdakiyle de yollarım ayrılalı çok oldu.
Adalet, eşitlik istiyorum ama kimden?
Adres de belli değil.
Yalvarışlarımın, yakarışlarımın nafile olduğunu bilmeme rağmen
isyan bayrağı çekiyorum, bakıyorum ki rengi beyazlara bürünmüş.
Bazen de sonsuzluğa haykırıyorum; lütfen gençlerin yakasını bırak diye.
Gel de beni al çağrısında da bulunuyorum…
Çünkü genç ölümleri karşısında yaşadığımdan utanıyorum.

Dedim ya, hayat bir garip, zayıf noktanı keşfetmeye görsün.
Vurdukça vurur, hem de zalimce.
Kimine de “Yürü kulum” der.
O da yürür, madem emir büyük yerden, ne kardeş tanır ne de insani değerler.
Kararmıştır yürekler, kapanmıştır vicdanlar…
Ya Allah ya Bismillah diyerek koşar adım gider tanrısına…
Referansları banka hesap cüzdanı, sahip olduğu servetidir…
Ne kadar kirli çamurlu olduğunun bile farkında değildir.
Dostları arkasından bağırır; “iyi biliriz!”
Ya bu dünyada onuruyla mücadele edenler, değerli insanlar…
Onları da ayrıldığında kalbimize gömeriz ki, hiç unutulmasın diye.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: