bir şair vardı, öğretmen

31 Mayıs 2023

TEFEKKÜR ZAMANI

 Bu ara seçim atmosferine kendimi çok kaptırdım,

Amasya’yı unuttum.
Oysa bu sayfanın asıl amacı memleket fotoğrafları ile
birlikte hasret duygularımı paylaşmaktı.
Lütfen bağışlayın, koptuğumu da zannetmeyin,
bugünden itibaren yine Selağzı’nda, ırmak kenarında olacağım.
Daha konuşacak çok mevzu var.
Öncelikle eski Amasya’ya olan özlemimi bir kez daha hatırlatayım.
Çünkü yalnız çocukluğum gençliğim değil, yüzlerce yıllık
tarihimiz
burada.
Böylesi zengin bir geçmiş olunca da yazacak epeyce konu çıkıyor.
Her bir sokak, mahalle renkli anılarla dolu.
Bakmayın siz mabetlerin, türbelerin, medreselerin dilsiz olduğuna,
bir dokunun duvarlarına, anlatacak o kadar çok hikayeleri var
dır ki…
Yeter ki samimi olun, merakınızı diri tutun ve de yüreğinizdeki
heyecan hiç eksilmesin.
O zaman tarih bütün cömertliği ile size kapılarını açacaktır…
Hatta sarıp sarmalar, başlarsınız zaman tünelinde yolculuk yapmaya.
Elbette istediğiniz durakta inmekte özgürsünüz, ama dersinize iyi
çalışmak koşuluyla.

Öyleyse ilk durağımız Büyük Ağa Medresesi olsun.
Bilindiği gibi XV. yüzyılda Fatih’in oğlu Beyazıd  şehrimizin valisidir.
Kapı ağası da Hüseyin Ağa.
Bu ağa kendi unvanını  taşıyan medreseyi 1488 yılında inşa ettirmiştir.
Kapı Ağa Medresesi.

Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen şema ilk kez
bu yapıda kullanılmıştır.
Medrese eğitim ve öğretim konusunda birçok faaliyet göstermiştir.
Aralarında en bilineni Taşköprülü zade Mustafa Müslihiddin efendi
olmak üzere birçok bilim adamı öğretmenlik (müderrislik) yapmıştır.
Yaşanan depremler sonucunda hasar gören medrese 1878 yılında
restore edilerek günümüze kadar ulaşmıştır.
İnşallah bundan sonra başına bir şey gelmez. (Amin)

Neyse gelelim günümüze…
Sağ olsun Reisimiz, ülkemizdeki üniversite sayısını 200’ün
ürerine çıkarttı.
Tabii Amasya’da nasiplendi, 2006 yılında üniversitesine kavuştu.
Ya kalite, eğitimdeki seviyesi?
Elbette Oxford, Harvard başarısı beklemiyoruz…
Ama en azından referansı Büyük Ağa Medresesi olabilirdi…
Osmanlı’dan çağımıza uzanan bilimin sesi.
Düşünsenize Ali Kuşçu’lar, İbni Haldun’lar bu topraklarda yeniden
hayat buluyor.
Yok, “istemezük”  diye düşünüyorsanız Selağzı meydanında
TOGG tavaflarına devam edebilirsiniz…
Ve avazın çıktığı kadar da bağırırsınız:
“Bayraklar inmez, ezanlar susmaz!”
Öyleyse bana müsaade, Kapı Ağa Medresesi’nde tefekkür edeceğim
ve tanrıya beni baştan yaratması için dua edeceğim.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: