bir şair vardı, öğretmen

08 Mayıs 2023

SEÇİME DOĞRU

Erdoğan’ın en büyük başarısı toplumu germek oldu.
Daha doğrusu düşmanlık kültürünü yaşam biçimine dönüştürdü.
Tabii sonuçları da lehine seyretti.
Baksanıza geldiğimiz son noktaya…
Alt üstü bir seçim yapacağız, halkımız siyasi tercihlerini ortaya koyacak.
Sanki savaş hâli yaşıyoruz.
Oysa 14 Mayıs bayram günü ilân edilmeli, tam bir karnaval havasında geçmeli.
Meydanları dolduran halk ellerinde güllerle liderlerini dinlemeli.
Ve yüzler gülümsemeli, geleceğe umutla bakmalı.
İnanın parti ayırımı yapmadan bu görüşlerimi paylaşıyorum.
Çünkü kindar siyasi anlayışından bıktım.
Zaten sabıkası kabarık olan bir tarihimiz var.
Yıllarca sıkıyönetim altında yaşamız, kara deliklerimiz epeyce fazla.
Bari bugünden sonra ülkede barış iklimi estirelim.
Kimse incinmesin, burnu kanamasın.
Üç beş yöneticinin kötü emellerine alet olmayalım.

Ayrıca baksanıza dünyaya, mutlu toplumlar var, bir de bizim gibi
evrensel değerleri, demokrasiyi içine sindirememişler.
Tamam, hayat pahalılığı, enflasyon…
Hepsine eyvallah, ama üstesinden gelinemeyecek kötülükler değil.
Yeter ki içsel dünyamızda huzuru keşfedelim.
Baksanıza güneş her sabah yeniden doğuyor.
Bulutlar yerli yerinde, mehtap şairlerin rüyasına girmek için sırasını bekliyor.
Yeşilırmak yine durgun akıyor, her zamanki gibi ağırbaşlı.
Tanık olduğu tarihi sahneler yüreğini kabartsa da gözyaşları içine akıyor.
Tek tük kalan salkım söğütler de öpücük konduruyor aşkına.
Ve yolculuk devam ediyor Karadeniz’e, denizlerin en güzeline.

Evet, bu yazıyı kaleme alırken Batı klasiğinin en seçkin eserlerini dinliyorum.
Ruhum enginlere yolculuk yapıyor, Vivaldi’nin “Dört mevsim” konçertosu eşliğinde.
Zaten hayata çok sesli bakıyorum.
Öteki yok, düşman yok.
Varsa yoksa sevgiyle harmanlanmış ilişkiler geliştirmeye çalışıyorum.
Tersi zor iş, kötülüğü beslemek bana göre değil.
Ama aşk, sevda öyle mi…
Yeter ki bilincinizde kıvılcım çaksın, kartopu gibi çoğalarak akar yüreğimize.
Sağlıktır, enerjidir, gözlerdeki ışıltıdır.
Asla esirgenmemeli, yudum yudum içilmeli sevgi iksiri…
Dudaklarda bir tat, gönüllerde kiraz salkımı…
Ellerde şarap kadehleri…
Bir selâm göndermeli yıldızlara…
Sonsuzluğa göçen yoldaşlara…
Ve şükretmeli torunlarımızın yüzüne bakarak…
İyi ki hayattayız.

Son olarak da boş verin sandığı seçimleri.
Kaptırmayın kendinizi siyasi türbülansa…
Hani derler ya bizim oralarda:
“Amasya’nın Bar dağı, biri olmazsa bir dağı.”
İşte öyle bir şey…
Yeter ki yolumuz sevgi çınarlarıyla buluşsun...
Mutlu olmak için çok sebep var bu dünyada…
Gönüller derviş olsun, kalplerimiz aşkla çarpsın.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: