bir şair vardı, öğretmen

24 Mayıs 2023

YA KARANLIK YA DA UMUT



Tahminimce seçim sonrası Amasya sakindir.
Çünkü oy deposu değil, sonuçları etkileyecek potansiyeli de yok.
Ortalıkta yalnızca milletvekilleri vardır, onlar da liderleri için
oy peşindedirler.
Bu saatten sonra ne kadar etkili olabilirler, bilemem…
Yalnız halkımızın kamplaştığı kesindir, bir tarafta Erdoğancılar,
diğer tarafta Kemalciler.
Oğan efendiye gelince…
Ki Amasya’dan 12.301 oy almıştır, tabii elendi.
O da Cumhur’un sofrasında soğan olmayı tercih etti.
Vatana millete hayırlısı olalım diyelim geçelim asıl mevzuya.

Evet, seçim atmosferi gergin geçti, hâlâ da hız kesmeden devam ediyor.
Aşırı kutuplaşma, siyasetin zehirli dili halkı yordu.
Çirkin iftiralar, trajikomik montajlar rezilliklerin üzerine tüy dikti.
Yine de taraflar sert üsluplarından bir adım geri adım atmadılar.
Ve gündemi terör ile Suriyeliler belirledi.
Oysa “aş-iş” sorunu, çarşı pazardaki yangın…
Enflasyonun ezici etkisi, dar gelirlinin ekmek kavgası kulak ardı edildi.
Ülkemizin kaderi midir nedir, hep aynı terane…
Toplumun asıl meseleleri kampanyaların ilk sıralarında yer almadı…
Hatta Kemal beyin 15 bin liralık vaadi bile karşılık bulmadı…
Enteresan biçimde oylar %49.5 oranında Reis’e yöneldi.

Halbuki ekonomik çıkarlar, yaşam kalitesi çok önemli.
Hatta Ümit Özdağ gibi ırkçı kafalarla yapılan müzakerelerden de…
Sanki her derdimiz bitmiş gibi Suriyelilerle uğraşmak niye?
Önce bir insanın karnının doyması, gelecek kaygısı taşımaması
önceliğimiz değil midir?
Bir tutturulmuş “beka” sorunu, on yıldır aynı masalı dinliyoruz.
Diğer taraftan da 86 milyonluk ülke olduğumuzdan dem vurulur,
askeri gücümüzle sabah akşam övünülür…
Sonuç, halkımızın kahir ekseriyeti sürünür.
Ama seçim neticelerine bakınca statükonun zaferini görürsünüz.
Gerçekten tuhaf bir durum, akıl sır ermiyor.
En son elli binin üzerinde vatandaşımızı kaybettik…
Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür hesabı acılar hafızamızdan
üç ayda silindi,
Erdoğan yine umudumuz oldu.
Üstelik 21 yıllık iktidarından sonra.

Neyse, 28 Mayıs sabahı yine sandıkların başında olacağız.
Oy verirken bir kez değil bin kez düşünmek lazım.
“EVET” mührünü basarken vicdanımızın sesini dinlemek gerekir.
Aklımıza etin, soğanın, patatesin fiyatı gelsin.
Ayrıca doların nerelere tırmanacağı.
Bir de banka kredi kartlarıyla nasıl yaşadığımızı unutmadan.
Mutlaka sandığa gidin, bir adaya da EVET deyin…
Ya karanlık kazansın ya da UMUT.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: