bir şair vardı, öğretmen

06 Mayıs 2023

ŞARKILARIN SESSİZLİĞİNDE


Bahar rüzgârları esiyor içimde.
Oysa Mayıs'ın başları.
Sanki yaşam sevincim coşmuş, bedenimi bir yerlere sürüklüyor.
Ama nereye?
Memleket olabilir mi?
Bilmem, belki...
Ancak martının kanatlarındayım.
Bulutlara yakın uçuyoruz, aşağısı masmavi 
Dağların gölgesi düşüyor denize...
Bir şarkı mırıldanıyorum:

"Uçun kuşlar uçun
  İzmir'e doğru..."


Uzaktan yelkovan kuşları selâmlıyor, bahçelerden erguvanlar.
Adalar çok yakında, mimozalar altın sarısı renkleriyle yine davetkâr.
Aman tanrım, bu ne güzellik?
Yoksa rüyada mıyım?
Silkinip kendime geliyorum.
Biliyorum ki benim güzergâhım doğduğum topraklar.
Amasya, Yeşilırmak'ın can verdiği şehir.
Ama bizim oralarda martı yok.
Cami avlularından güvercinleri, parklardan serçeleri hatırlıyorum...
Ya martı...
Yine de seslensem kulağına, dil döksem; beni sevdama götürür mü?
Ayrıca onun da ilk seferi olur.
Ne güzel, yıllar sonra ben ve bir İstanbullu, iki kanatlı.
Bembeyaz, irikıyım, sordum yaşını, delikanlı sayılır.
Öyleyse ver elini cennetin yeryüzündeki en güzel izdüşümüne.
Önce birer çay içeriz ırmak kenarında...
Çöreklerin en lezzetlisini ikram ederim yoldaşıma...
Bilirim ki Karaköy simitinden lezzetlidir...
Bir de Rıfkı amcadan yarım kilo ılganus...
Ohhh! 
Değmeyin keyfine.
Ben de o yerken bakacak değilim ya...
İki duble patlatırım mehtap aşkına.
Ve başlarım hüzzamın büyülü dünyasında dolaşmaya...

"Gecenin matemini
Aşkıma örtüp sarayım
Gittin artık
Seni ben nerde bulup yalvarayım..."

Görüyorsunuz ya, yaş yetmiş küsur olsa da gönül uslanmıyor.
Oysa necip halkımız siyaset türbülansına tutulmuş, 
baharlar bekliyor.
Sanki 15 Mayıs sabahı cennetin kapıları açılacak.
Ben de diyorum ki, hele cehennemin kapısı bir kapansın...
Üstü kalsın, geri kalan güzellikler bize yeter de artar bile.
Baksanıza Amasya'ya buram buram bahar kokuyor.
Bir adım ötede erik ağaçları...
"Çocukluğunda olduğu gibi gel de beni kopar diyor."
Ve ilave ediyor, "nasıl olsa sahibim görmez...
"Ayrıca meyveler paylaştıkça güzel!"

İşte bu duygular içinde gecenin sessizliğine doğru ilerliyorum.
Az ileride Kılıçdaroğlu, Maltepe'de...
Tam kadro sahada...
Şu anda İmamoğlu konuşuyor, belagati kuvvetli, genç adam.
Kitleler coşuyor, bayraklar havada uçuşuyor...
Diyor ki, "geliyoruz zincirleri kıra kıra..."
Ah gençliğim ah...
Bu yürek o günkü bedende olsaydı neler yapmazdım...
Yine de memnunum geldiğim noktadan...
İki duble rakı, bir kuple şarkı...
İşte o benim.

Macit CÜNÜNOĞLU


Hiç yorum yok: