bir şair vardı, öğretmen

07 Mayıs 2023

BATSIN BU DÜNYA


5 Haziran 1977, günlerden Pazar.
Kırk altı yıl öncesine uzanalım.
Memlekette seçim var, tabii Amasya’da da.
Sandıklar milli iradenin tercihini bekliyor.
Ve sonuçlar tarihin sayfalarında yerini alıyor.
Birlikte göz atalım:
AMASYA
Seçmen sayısı: 163.292
Oy kullananlar: 132.475
Katılım oranı: %81.1
Geçerli oy: 127.557
Geçersiz oy: 4918
Partilere dağılımı:
CHP: 57.594 %45.2
AP: 48.026 %37.7
MSP: 9.305 %7.3
MHP: 8 091 %6.3
CGP: 1.723 %1.3
Milletvekilleri:
Erol Çevikçe-CHP
Vehbi Meşhur-CHP
Naci Altunay-AP
Muhammed Kelleci-AP
Evet, vaziyet bu çerçevede.
Katılım oranı yüksek bir seçim, yalnız beş bine yakın oyun
geçersiz sayılması ilginç.
Yine dikkat çekici bir husus da, CHP %45’lere tırmanmış,
Demirel’in AP’si ise %37.7 ile muhalefetteki gücünü hissettirmiş.
Bu arada halamın oğlu Erol Çevikçe kırk yaşında ikinci kez
parlamentonun yolunu tutmuş.
İlki Adana kontenjanındandı, seçildiğinde otuz altı yaşındaydı.
Hakikaten çok gençmiş, doğaldır…
M. Kemal Samsun’a çıktığında otuz sekizindeydi.
Ayrıca ben de her zaman genç beyinlerin parlamentoda olmasını
arzu ettim.
Çünkü gençliğin enerjisi, gözü karalığı, ataklığı ülkeyi bambaşka
ufuklara sürükleyebiliyor.
Tabii bilgili, evrensel değerlere sahip olmak koşuluyla.
Şaka maka ben de epeyce seçim gördüm.
Bilinçli olarak 69 yılından bu yana takipçisiyim.
Ancak bu kez farklı duygular içindeyim.
Şöyle ki, 21 yıllık AKP iktidarı hem ülkede hem de yüreğimde
derin yaralar açtı.
Ne de olsa sorumlu, duyarlı insanız.
Amansız hastalığa, tökezleyene, düşene ağlarım.
Hele hele de ölüm karşısında sesim soluğum kesilir…
Bir de genç kayıplar yok mu, dünyam yıkılır…
Evlâdını yitirmiş bir baba gibi yüreğim yanar.
Evet, adına ne derseniz deyin; terördü, savaştı yüzlerce
fidanımızı toprağa verdik.
En son da Maraş depremiyle elli binin üzerinde insanımız
sonsuzluğa göçtü.
Artık dayanamıyorum; barış istiyorum, özgürlük istiyorum.
Kavala, Demirtaş, Can mahpus damlarındayken doyasıya gülemiyorum.
Kısaca gülümseyen yüzler, mutlu bir toplum görmeyi arzuluyorum.
Bu masumane istekler çok mu, veya benim hakkım değil mi?
İnanın Kemal beyin vereceği 15 bin liradan çoktan vazgeçtim…
Keşke tamamı deprem bölgesine gönderilse…
Orada da sıcak yuvalar kurulsa, ocaklarda çorbalar kaynasa…
Daha ne isterim!
Hani derler ya: “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.”
İşte bu moddayım, gönlüm kıyamet çıkmasından yana…
Ne olacaksa olsun, yıkılsın bu dünya…
Elbette yeni hayatı kuracak namuslu vicdanlar çıkacaktır.
Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: