bir şair vardı, öğretmen

12 Mayıs 2023

AŞK

 


Gurbette yaşamanın en iyi yanı insanın doğduğu
toprakları özlemesidir.
Oysa içinde olsanız, onca güzellik aklınıza bile gelmez.
Örneğin Pirler parkı, kaç kişinin gözlerinde tüter.
Elbette iki adım mesafede ama gel gör ki bize uzay üssü uzaklıkta.
Bir de yaşanmışlıklar varsa, ciddi anılar biriktirilmişse
her daim gönlünüzdedir.
Evet, Amasya gerçekten hasret duyulacak kadar özel bir kenttir.
Durduk yere mi Osmanlı şehzadeleri bu topraklarda yetişmiş,
kimi padişah olmuş, kimi de tarihi figür.
Tabii Amasya tek boyutlu bir il değil.
Her bir köşesi kendine has özellikler taşır…
Tarih kültür ana teması, antik dokusu, mabetleri hamamları
görülecek yerler.

Bir de Yeşilırmak var ki, dostluk kurduğunuzda âdeta içinize akar.
Ve sizi zoraki şair yapar.
Eğer edebiyata meraklıysanız kulak verin sessiz ve sakin akan sulara,
anlatacak ne çok hikâyesi vardır.
Başlar sekiz bin yıl öncesinden…
Etiler, Pontus, Osmanlı, Selçuklu masallarına uzanır.
Arada aşk mevzularına değinir, Ferhat’tan söz eder.
Dağları taşları nasıl deldiğini mitolojik bir dille aktarır.
Başınız ağrıyorsa Lokman dedeyi işaret eder.
Olmaz ama velev ki oldu; yolunuzu kaybettiniz.
Strabon amcanız anında yanınızdadır der.
Bu arada sularından beslenen salkım söğütleri
özlediğini ifade eder…
Tabii etrafı yüksek duvarlarla kuşatılmıştır…
Son hâlinden memnun değildir…
Sık sık sorar Amasyalılara: “Irmak mıyım, kanal mıyım?
Karar verin artık” der.
Ancak dertlenmesini duyan olmaz, çünkü herkes kendi
derdine düşmüştür.

Zaten mahalleleri tek tek yok edilirken, yüzlerce ev konak
barbarca silip süpürülürken kimsenin sesi çıkmamıştır.
Bir tek Hatuniye kendini kurtarmıştır…
O da konu mankeni gibi kameralara her gün poz vermektedir.
Ve Yeşilırmak…
Asırlardır şehrin içinden akıp giden İris nehri Karadeniz
yolculuğuna devam eder.
Ama bu topraklarda aşk her zaman vardır.
Bağların elması üzümü kirazı, Taşova’nın bamyası…
Bereketin sembolleri gibi inatla varlığını sürdürürler.
Müzik eşlik eder bağ bozumuna…
Merzifon’un karası, Ziyere’nin yapıncağı, Yenice’nin çavuşu
sıraya girer Garbis ustanın evinde…
Şarap olacaklardır, gönüllere pembe bir dünya sunacaklardır.

Ah Amasya ah…
Gel desem gelmiyorsun, git desem gitmiyorsun…
Yerleşmişsin yüreğimin tam orta yerine…
Hasret duygularımı her gün tırmalıyorsun…
Hoşuma gitmiyor da değil hani…
Çünkü sen benim alın yazım, kaderimsin…
Ve bitmeyen aşkımsın.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: