bir şair vardı, öğretmen

31 Mayıs 2023

MAYIS’IN İÇİNDEN



Her mayıs gelişinde hüzünlenir, içim burkulur.
Kırk bir yıl önce çocuklarımın annesini genç yaşta kaybetmiştim.
Ancak bu mayıs farklı oldu.
Dün dördüncü kez dede oldum.
Tabii ki çok mutluyum, gönlüm gerçek baharı yaşıyor.
Ayrıca hissettiğim duygularım öylesine derin ki,
aklıma ne Pirus zaferi geliyor, ne de kaybettiğimiz seçim.
Hayat nasıl olsa devam ediyor.
Zaten yeteri kadar seçim analizi yaptım.
Son olarak da mevzuyu fazla uzatmadan bir konuya daha
değinmek isterim.
O da “samimiyet”…
Ne güzel insani davranıştır, içinin dışının bir olması…
Aklından geçeni amasız, fakatsız bir çırpıda söylemek.
Ve gözlerin gülümsemesi, gezegene ışıl ışıl bakmak.
Gel gör ki bu özelliği hiçbir siyasi liderde göremedim.
Hepsinin kafasında kırk tilki dolaşıyor ve rahmetli İnönü’ye
rahmet okuturcasına kuyrukları birbirine değmiyor.
Çünkü dertleri partilerinin siyasi ikbali…
Vatandaşın çektiği sıkıntılar ise teferruat.
Yalnızca dincilik, milliyetçilik üzerinden kurgulanmış rezil
bir propaganda…
Karşı cephede de pembe dünya hayalleri…
Netice itibariyle yirmi bir yıllık saltanat kazandı.
Kaybeden de umut, vicdan oldu…
Bir de gerçek vatanseverlerin iyimserliği.

Elbette bu sarsıntılar da gelip geçer.
Fakat kaybedenlerin lanet okuyan zehirli dilinden fevkalade rahatsızım.
Öyle ki kurucusu olduğum sayfam da bile iktidara oy veren kitleye
veryansın ediliyor.
Onca uyarım da fayda etmiyor, salvo atışlarına devam.
Halbuki aynı toplumun bireyleriyiz, siyasi tercihlerimiz nedeniyle
birbirimizi aşağılamaya ne gerek var.
Hiç mi birbirimizin yüzüne bakmayacağız.
Anlıyorum, tepedekilerin çamur söylemleri bizlere de sirayet etti…
Ancak biz halkız…
Gönlümüzde siyasi beklenti yok…
Azıcık aşım, kaygısız başım prensibiyle yaşama tutunmaya çalışıyoruz.
Bir de muhannete muhtaç olmamak gibi bir hasletimiz var…
Şan şöhret, yatlar saraylar onların olsun…
Bize ağız tadıyla yenilen zeytin ekmek yeter.

En azından ben böyle düşünüyorum.
Kalp kırmak bana göre işler değil, elbette insanın iyisini doğrusunu severim.
Sevgiyle sarılırım dostluğuna, dil din ırk farkı gözetmeden.
Yeter ki yüreklerdeki sevgi ışığını fark edeyim…
Dünyalar benim olur, sevdikçe çoğalır, coştukça şarkılar ruhumun
derinliklerine akar.
Başka ne isterim ki.
Daha dün torunum dünyaya geldi, dördüncü kez dede oldum.
Amasya kökenli ailem büyüyor.
Ve kendimi yeryüzünün en zengin insanı olarak görüyorum…
Bu mutluluk da bana fazlasıyla yeter.
Sağlıkla, sevgiyle kalın değerli dostlar.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: