bir şair vardı, öğretmen

03 Kasım 2011

"Neşe Doluyor İnsan!"

.

Bugün 3 Kasım…
Dile kolay, AKP’nin tek başına iktidara gelmesinin

üzerinden dokuz yıl geçti.
%34’le start alan seçim serüveni %50’ye dayandı!
Üst üste kazanılan üç zafer…
Rahmetli Menderes'in on yıllık rekorunun egale

edilmesine sadece bir yıl kaldı.
Altmış yıllık demokrasi hayatımızda küçümsenecek bir başarı değil.
Kulakları çınlasın Demirel'in, AKP’nin seçim başarıları onunkini bile gölgede bıraktı.


Fakat şaka maka, dokuz yılda fena hâlde alıştık Erdoğan’a…
Hoş alışmayıp da ne yapacaktık, bizimkide lâf işte, ülkeyi mi terk edecektik?
Sevsek de sevmesek de canım ülkemizin başbakanı.
Demirel’in meşhur deyişiyle “Va’mı bu işin başka izâh ta’zı!”.


Ayrıca üç gün görmesek RTE’yi, ciddî anlamda özler ve merak eder olduk.
Çünkü yalnız ülkemizin değil, Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın
her bir yanında musluğun başında, karar mekanizması olarak çalışmakta…
Sanırsınız gezegenimizin ikinci bir Obama’sı, çakması da olsa gurur abidesi!

Biz söylemiyoruz, sevenlerinin, âşıklarının yalancısıyız.
Olsun, yine de başbakanımızı dünyanın dört bir köşesinde görmek,
mikrofon başında attığı ateşli nutukları dinlemek açıkça ifade edeyim
hoşumuza gidiyor ayrıca ruh sağlığımıza morâlman fevkalâde iyi geliyor.


Ne de olsa üzerimizde yılların ezilmişliği, sünepeliği var…
Ya şimdi öyle mi? Ahfadımızdan aldığımız şanlı mirâsın vecibelerini
yegân yegân yerine getiriyor değerli Başbakan!


Hem de öyle tırışkadan, dandik poltikalarla değil, Oval ofisle direkt bağlantılı
kırmızı telefon her daim açık, 7x24 devrede…

Libya örneğinde olduğu gibi "Kodumu oturtan" cinsinden!
Yeni Ankara’ya sormadan, müsaade almadan sinek dahi uçmuyor gezegende!
Çok yakında BM Güvenlik konseyine asaleten atanırsa Türkiye, sakın şaşırma!
Bu gerçeği de biz söylemiyoruz, sadece RTE fanlarının kâlbi hislerine tercüman oluyoruz.


Evet, zaman su gibi akıp geçiyor, ülkemiz nurlu ufuklara doğru hızla yol alıyor.
Ortadoğu hemen hemen –bir iki nüans hariç- istenilen kıvama geldi…
Barzani hazretleri çok yakında Ankara’ya gelecek…
Tahmin edileceği üzere el pençe divan, aynen süt dökmüş kedi gibi!
Artık kulağı mı çekilir, tek ayak üzerinde cezaya mı kaldırılır…
Orasını büyüklerimiz bilir, lâkin zılgıtı yiyeceği kesin…
Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak zaman içinde?

Barzani deyip geçmeyin, gelecekte kurulacak Kürt İmparatorluğu’nun doğal lideri…
ABD bizim olduğu gibi onun da arkasında…
Tek rakibi Talabani Araplarla kol kola, Bağdat’ta devlet işleriyle uğraşmakta…
Yalnız ve lâkin petrol kuyularının başında Kürtler oturmakta!


Ne diyorduk, dokuz yıldır AKP iktidarda…
Aslında AKP demekte yanlış ama ağız alışkanlığı işte…
Çünkü gerçekte iktidar olan XXXVII. sultan; Recep Tayyip Erdoğan!
Mutlak otorite, tek seçici, ağzından çıkan kanun, işareti kanun hükmünde kararname!
“Var mı bana yan bakan?” diyecek kadar cesaret sahibi ve cüretkâr…

Balkanların, Turan ülkelerinin, bilcümle Arap âleminin efsanevî kahramanı…
ABD’nin dostu, Putin’in kankası, Yunanın hamîsi, Nejad’ın yoldaşı… Vs, vesaire!


Sözü uzatmadan bugün 3 Kasım...
İktidardaki dokuzuncu yılını kutlarız A-Ke-PE…
Nice yıllara tanrının lûtfu sevgili başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN!
Kâlbî muhabbetle…
"Seni sevmeyen ucube HEYKEL" olsun diyerek gönülden haykırıyoruz cihana, yedi düvele!


.

Hiç yorum yok: