bir şair vardı, öğretmen

14 Kasım 2011

CHP'nin Klasik Sendromları!



CHP’de sular ısınmaya başladı, patladı patlayacak.
Nerden mi anladık?
Efendim CHP bünyesinden mi diyelim yoksa basın dünyamızdan mı?
Ekranların son yıllarda parlayan bir yıldızı var…
Kanal kanal geziyor, üstelik ayırımda yapmıyor…
Kim davet ederse pat orada!

Hakkını yemeyelim, ağzı iyi lâf yapıyor, çelebi kişiliğiyle puanlar topluyor.
Enver Aysever değil canım, nerden çıkardınız?
O zaten yıllardır televizyonların vazgeçilmez gülü, eskiyen yüzü.
Garibim kırk yılın başı yakalamıştı fırsat, atmıştı kapağı parti meclisine…
Ah, o Bizanslı sosyal demokratlar yok mu?
Hevesini kursağında bıraktılar, medyatik kahramanımızı geldiği yere postaladılar!

Sağlık olsun, belki yine dener ama belediye meclis üyeliği de kifayet eder.
Tevazu sahibi gençtir, sohbetlerine bakılırsa sıkı Kemalist, Atatürk sevdalısıdır…
Ayrıca “Kendim için bir şey istiyorsam Tayyipçi olayım” diyecek kadar sağlamdır!
Daha ne olsun, Ilıcak takviyeli Alçı’nın karşısında aslanlar gibi savaşıyor…
Altan Dede’den beklediği desteği görememesine rağmen solculuk sancağını
yere düşürmüyor, lirik ûslubuyla taht kuruyor gönüllerde.

Bizim asıl üzerinde durduğumuz eleman Gürsel Tekin ekolünden…
Belki ekol tanımı fazla iddialı oldu ama GT’nin kader arkadaşı…
Adı: Barış. Soyadı: Yarkadaş. Tanırsınız televizyonlardan.
Hani CHP’nin yayın organı gibi çalışan site var ya, baş harfleri GG –reklâm olmasın burada-
İşte onun sahibi mi, ortağı mı, başyazarı mı her neyse ondan söz ediyoruz.

Yarkadaş CHP ile Kemal Bey’e iki gündür köşesinden bir döşeniyor ki…
Vay vay vay, okuyunca küçük dilimi yuttum…
Sanırsınız Genel Başkan Truva atı!
Ne TESEV üyeliği kalmış, ne Sorosculuğu, ne olmayan ideolojisi!

Mevzuda Demirel!
Rahmetli Ecevit’in ölüm yıldönümünde konuşmacı olarak davet etmişler…
O’da kürsüden bir-iki kelâm etmiş…
Barış durur mu? Demirel üzerinden yüklenmiş Kılıçdaroğlu’na…
İnanın şaşırdım kaldım!
Daha dün Y-CHP, Kemal Bey için yazdığı olumlu düşünceleri bilmesem…
Derim ki; “Ne olacak, yeminli CHP düşmanı işte!”

Fakat siyaset öyle mi? Baba’nın deyimiyle “Dün dündür!”…
Lâkin arkadaşın asıl sıkıntısı anlaşılıyor ki örgütsel yapı.
Kankası GT’nin teşkilattan sorumlu makamdan uzaklaştırılmasını
ve propaganda bakanlığına atanmasını içine bir türlü sindirememiş…
Üstelik yerine de darbeli matkap getirilerek!

Bundan sonra parti içinde at oynatmak, hariçten gazel okumak kolay mı?
Bir de yaklaşıyorsa yerel seçimler…
Üstelik konuşlanılan mevzii, etkili çalışma alanı Kadıköy’se…
Gel de sesini çıkarma!

Bu ilçede kim aday olursa olsun banko başkan, hatta siyasetten nefret eden teyzekızım bile.
Daha açıkçası keramet Selami’de değil sosyal demokrat seçmende…
İzmir/Çankaya düşer, Kadıköy düşmez… Öylesine sağlam kale memlekette!

Dolayısıyla Barış Kemal Bey’le didişmekte haksız mı?
Ne de olsa tek seçici, Gürsel Tekin kızakta, çekilir mi artık CHP!
Vur abalıya, ses çıkar, yayılsın dört bir tarafa…
Kılıçlar çekildi, işaret fişeği verildi GG’den...
Yeni CHP serpilmeden kavga başladı, cümle âleme ilân edildi.
Popüler değer Barış Bey böyle buyurdu köşesinden.
Televizyonlarımızın taze kanı, seçimzede Enver’in yeni ekürisi!

Duyduk duymadık demeyin CHP’li dostlar…
Hazırlanın, beklenen gün geldi çattı…
Kurultay rüzgârları esiyor…
Denizler kabaracak, gür sesler yükselecek, savlar saçılacak piyasaya…
Kemal Abi, senin yerinde olmak istemem, kusura bakma.
Beklendiği gibi parti normalleşti tempo kazandı, yeniden döndü cadı kazanına!

.

Hiç yorum yok: