bir şair vardı, öğretmen

24 Kasım 2011

A.Kadir'in Penceresinden...

.

Nazım Hikmet ile A.Kadir
Ankara Askerî Cezaevi
Yıl:1938
Yanılmıyorsam seksenli yılların başıydı, A.Kadir henüz yaşıyordu. 
Tamamen tesadüf eseri oğlu ve geliniyle tanıştım. O da isimden. 
Çünkü ünlü şair ve çevirmenin soyadını bilen azdı.
Sadeliğinden olsa gerek, tam adı "İbrahim Abdülkadir Meriçboyu" olan edebiyatçımız eserlerinde yalnızca A.Kadir’i kullanmış ve böyle de ünlenmişti.
İşte bu soyadı bilgisi evlatlarıyla kaynaşmamda etken olmuş uzun sohbetler yapmıştık.

Yanlış anlaşılmasın, A.Kadir’in hem kimliğini hem yaşam öyküsünü sıradan bir edebiyatsever olarak
“1938 HARP OKULU OLAYI VE NAZIM HİKMET” adlı kitabından öğrenmiştim.
Yıl: Bin dokuz yüz altmış yedi. Nazım öleli dört yıl olmuş…

Akıp giden zamana bakar mısınız, dile kolay, kırk dört yıl öncesinden söz ediyoruz!

1917 doğumlu A.Kadir 1938 yılında Harp Okulu son sınıf öğrencisi…
Edebiyat, özellikle şiir sevdasıyla yanıp tutuşan başarılı bir genç…
Elbette zor yıllar, savaşa gebedir dünya.
Ülkemizde derinden hissedilir etkileri, jurnalcilik kol gezmektedir…

Turancılığın-Kızılelmacılığın-Irkçılığın yükselişe geçtiği devirler.

Okul muhbirleri iş başındadır…
Nazım'ın şiirlerini, kitaplarını okuyan öğrenciler kara listeye alınır, başlar soruşturma…
Yalnız soruşturmayla kalsa iyi, İstanbul’dan apar topar Ankara’ya getirilir Nazım!
Hazırlıklar, prosedür tamamdır.

Kurulur mahkeme, okunur iddianame, suçları "askeri isyana teşvik!".
Bugün şaka gibi ama vaziyet aynen böyle.

Bu arada Fevzi Çakmak Genel Kurmay Başkanı, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya...
Başbakan da Celal B A Y A R!
Çakmak ile Kaya yeminli birer solcu avcısı, hele Çakmak…
Nazım ile gençlerin sorgusuz suâlsiz kurşuna dizilmesinden yana…
Hani bir zamanlar; “asmayalımda besleyelim mi” diyenler vardı ya?

İşte onların zihniyeti; savcı yargıç makamında, en tepe noktada!

Büyük dayı A.F.Cebesoy’un girişimleri nafile, veriyorlar Nazım’a ON BEŞ sene!
Daha durun, on beş seneyle bırakır mı Çakmak ile şûrekası, illâ dibine kadar çakacak!
Çileli Nazım derdest edilip getiriliyor İstanbul’a, yerleştiriliyor Erkin denizaltısına…
Bu kez ki iddia; “Donanmayı isyana teşvik!”... Yetmedi, al sana YİRMİ yıl daha!

İkisinin toplamı ne etti, düş KDV’yi; “YİRMİ SEKİZ yıl DÖRT ay AĞIR HAPİS!”

Nazım tezgâhın komplonun farkında, başına geleceklerden emin…
Bu nedenle M.Kemal’e son kez mektup yazıyor bîçare;
“Türk inkılabına ve senin adına and içerim ki, suçsuzum. Askeri isyana
teşvik etmedim. Yurdumun ve inkılapçı senin karşında alnım açıktır.”
Lâkin M.Kemal hasta, can derdinde… Mektup ulaşmıyor öndere.

Ve sonrası ne hazindir ki; “Memleketimden İnsan Manzaraları”.

Böylesi acı anılar, sancılı yıllar aklımıza durduk yere mi geldi?
Günümüzde özrün bini bir para, Dersim dosyası piyasada.
Kazan kazana demiş ki; “Dibin kara…”, ya gerisi?
Gerisinde AKP var, nema var, oy var!

Vur CHP’ye, çat İnönü’ye, özrü dile parsayı topla, oh ne âlâ!

Ah CHP, ah Kemal Usta?
Kaç gündür yazıp duruyoruz, arkadan nokta atışı yapan reel gündemi takip edeceğinize…
Arada sırada bizim sayfaları ziyaret etsenize!
Dostluk burada, samimî eleştiri burada, aydınlık yarınlar burada.
Ya siz ne yapıyorsunuz? Kusura bakmayın ama kuyu taşlıyorsunuz, farkında mısınız?

Bir de takıldınız RTE’nin peşine, lâf yetiştirmeye çalışıyorsunuz!

Halbuki 12 Eylül, Sivas, 28 Şubat, 27 Nisan ne güne duruyor, üstelik yakın tarih…
Çeksene kılıcını Kılıçdaroğlu, “Hodri meydan” desene!
Gerisini biz hâllederiz, Kubilayı, Nazım’ı, A.Kadir’i ve binlerce kahramanı…
Zaten yüreklerimizde yaşatıyoruz, kanayan yaralarımıza rağmen…

Yeter ki siz adam gibi muhalefet yapın, projeniz olsun, halkımızı inandırın.

Yoksa gidişat hiç de iyi değil, yol yakınken vazgeçin…
50 watlık ampulün ışığında canım ülkemizi heder etmeyin...
Kazdığınız kuyuya düşmeyin.
Ne gariptir ki, -belki mazoşistliğimizden- hâlâ seni seviyoruz Kemal Usta!
RTE'nin rüzgârına kapılma, denizlerin dalgasında CHP'yi boğma...

Şu "Öğretmenler günü"nde bizi daha fazla konuşturma!

Şimdilik nokta.

Not: Sevgili A.Kadir'imiz sürgündür 40'lı yıllarda,
ustası gibi çilesi devam etmektedir.

Hiç yorum yok: