bir şair vardı, öğretmen

19 Mayıs 2014

Sessiz yalnızlık!

.
Duruşun belli olsun arkadaş.
Lütfen kıvırtma.
Çık ortaya…
Babalar gibi “seviyorum” de.
Kim karışabilir ki…
Alt üstü sahip olduğun bir oy…
Onu da tepe tepe kullan.


Ayrıca Tayyip’i sevmek suç değil.
Belki körleşme belki çıkar…
Her neyse.
Anlıyorum bencilsin…
Yoksul halkını dert etmiyorsun..
Yine de 301 rakamının altını çiz.
Düşün üzerinde derin derin…
Dikkat et, 301 kurban…
Kömüre feda edilen can…
Farkında mısın?

Maden ocağında…
Kömür karası alın terine karışır.
Dans eder ölüm…
Artık insanî değerler yoktur…
Hırs, ihtiras, kâr…
Zil takıp oynar.
İşçi hüzünlü ve korkak…
Yüreğinde tanrısı!
Patron mutlu ve alçak…
Elinde banka cüzdanı!

Şerefsiz bir ilişkidir bu…
Emekçi masum, işveren hain…
Kader bu ya…
İkisi buluşmuştur yerin altında…
Birinin bedeni, diğerinin istikbâli…
Cennettir patronun dünyası…
Toprağın altıysa zor ve çetin…
Üretim yapmak eziyetli…
Tehlike çok, ölüm kokar maden.

Gecikir mi kaza…
Adı: Kaza, aslında ihmal, ilkellik, vahşet…
Başlıyor katliam…
Güvenlik için esirgenen paralar kan olarak fışkırıyor...
Yangın var yangın…
Maden ocağı cehennem…
Genç bedenler alevlere karışıyor.

Bir ses duyuluyor ocaktan…
Dua sesi…
Yardımdan umudu kesenler tanrıya yalvarıyor…
“Kurtar bizi!”…
Ve sonra ölüm kokan sessizlik…

Evet arkadaş…
Duruşun belli olsun.
Patronlardan, Tayyip’ten yana mısın?
Yoksa emekten, insanlık onurundan mı…
Yalvarırım karar ver…
Eğer tercihin işveren-devletten yanaysa…
N’olur uzaklaş, git, defol, kahrol…
Beni acımla, çaresizliğimle, yalnızlığımla baş başa bırak!

Macit CÜNÜNOĞLU


.