Tarih takıntım olduğundan dünkü yazımda söz etmiştim.
Kusur mu? Belki de, ama huy işte.
Neyse ki obsesifliğimin kimseye zararı yok.
Öyleyse gelelim mevzuya...
Efendim uzun zamandır dikkatimi çekiyor; Amasya'yı övmek isteyen sosyal medya kullanıcıları kentin yaşını sürekli
8500 yıl yazıyorlar.
Kim bilir, biraz daha zorlasalar Göbekli Tepe ile yarıştıracaklar.
Hatta ünlü Türk büyüğü(!) Halaçoğlu'nu arkalarına alsalar Amasya'yı Sümerlerin
başkenti ilân edecekler.
Oysa okuduğum güvenilir kaynaklarda
kentin yaşı en fazla MÖ. 4 bin, 4 bin beşyüz yıllarını işaret ediyor.
Bence inandırıcı, makul olan da bu...
Ama bizde hamaset sınır tanımıyor.
Bir başka örnek vereyim...
TSK Kara Kuvvetleri brövesinde kuruluş tarihi MÖ. 209 yazıyor.
İlk Türk devleti Göktürklerin kuruluşuna bakıyorum MS. 552, Uygurlar 745...
Kesmez, illâki 2234 sene öncesine tarihlenecek ki ordular arasında birinciliği alalım!
Bu da bizim tarih anlayışımız, gerçekler
halının altına, cilalı padişahlar komutanlar vitrine...
Nasıl olsa bu malzemeyi pazarlayacak asil kanlı bir millet bulunur!
''Ne mutlu Türküm diyene.''
Neyse, gelelim günümüze, memlekete.
Biliyorsunuzdur, veya okumuşsunuzdur.
İl yöneticilerimiz bir araya gelmişler,
kenti yeniden ışıklandırmaya karar vermişler.
Ortaya da 126 milyon TL. koymuşlar.
Fena para değil, ortalık aydınlanır, ışıl ışıl olur.
Yakışır Amasya'mıza...
Ve aydınlık kentimize milyonlarca turist akın etmeye başlar...
Ne dersiniz, olur mu?
Yoksa fikirler, zihinler değişmedikçe bir numara olmaz mı?
Daha dün, Ali Kaya'nın işyerinin başına gelenleri unutmadık.
Sahi n'olmuştu?
Takunyalı vali ile Özel İdare Müdürü elele verip turistik işletmeyi kapatmaya kalkışmışlardı.
Neymiş efendim, müşterilere alkollü içecek servis ediliyormuş.
Ne var bunda, turist binlerce kilometre uzaktan gelmiş, karşısında panaromik Amasya manzarası, elinde Merzifon Karası üzümlerinden yapılmış şarap,
iki kadeh içip gidecek...
Üstelik mutlu, ne var bunda?
Demem o ki, dağı taşı ırmak boyu evleri ışıklandırılsın...
Ortalık şenlensin, gecenin karanlığına güneş doğsun...
Ama kenti yöneten idarecilerin beyinsel dokuları da harekete geçsin...
Eskişehir örnek alınsın, UNESCO listesine
öpücükle, ampulle girilmiyor...
Profesyonel destek alınarak Amasya Turizmi için öncelikler tespit edilsin...
Ve ilgili herkes elini taşın altına soksun.
Macit CÜNÜNOĞLU
11 Aralık 2025
AMASYA SEVDAMIZ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
AŞK ARIYORUM
İstanbul'a kavuşmanın keyfini yaşıyorum. Tabii aklıma ilk gelen ''aşk''. Haklı olarak diyeceksiniz ki bu yaşta '...
-
Üç Silahşör ve bir Melek Çok uzaklardan Evrim'in sesi geliyor. Uğur ile Mehmet Ali'nin kızı. Kanada'da yaşıyor. Ve kanlı 12 ...
-
Şeref Gülsün Büyük sanatçılar vardır, çevreleri dışında tanınmazlar. Emekçilerdir, vitrin malzemesi olmazlar. N...
-
Mehmet Ali'yi de yitirdik. Yiğit dostum benim. Önce Yüksel, şimdi de O. İnşaat Yüksek Teknikeri ve sendikacıydı. Fakat ömrünü işçi s...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder