13 Aralık 2025

PAZAR SOHBETLERİ

Özellikle Roma dönemi 'lahit mezarları' tarihçileri ikiye bölmüştür.  
Bir bölümü mezarın üzerindeki kalın kapağın güvenlik için olduğunu iddia etmiş, cesetin kurda kuşa yem olmasını önlediğini belirtmiş.
Diğer bölüm de mevtanın dirilip tekrar kurulu düzene katılmasını engellemek için olduğunu vurgulamış. 
Tabii böylesi görkemli mezarlar baldırı çıplaklar için yapılacak değil ya... 
Ayrıca maraba takımında mezar yaptıracak kadar zenginlik nerde? 
Elbette pramitler gibi lahit mezarlar da
varlıklı asilzadeler ya da devlet büyükleri için yapılmıştır. 
Ancak tarihçilerin gidenin geri gelme riskini ortadan kaldırmaya yönelik güvenlik tedbirleri alma fikri benim de aklıma yatıyor. 
Tabii mezar rahmetlinin ardılları tarafından inşa edilmişse.
Düşünsenize, Allah gecinden versin...
Padişahımız hakkın rahmetine kavuşmuş...
Kim O'nu iki metre toprağın altında bırakır...
Bence geri dönme tehlikesini önlemek için bırakınız 'lahit mezarı'; ANIT mezarın en kralını yaparlar.
Hemi de çelik konstrüksiyondan!
Yoksa Bilal evlâdımız saraydaki koltuğunda rahat oturabilir mi?

Neyse, bu lüzumsuz muhabbeti vakti zamanı geldiğinde yaparız.
Yoksa güzelim Pazar günümüz zehir olur.
Öyleyse her zaman yaptığımız gibi sığınalım Amasya'ya.
''Sarı Öküz''ün bol kepçe dağıtıldığı memleketimize.
Bir devir kent içinde yüzlerce ev, konak 
yıkıldı, hatta mahalleler yok edildi:
Ahalide tık yok!
63 yılından beri  dimdik ayakta duran,
eğitim öğretim binası Lise otopark uğruna yıkıldı:
Başta o okulun sıralarında dirsek çürütmüş gençlikte tık yok!
Kent kültürünün en somut izdüşümü
Şamlar mezarlığı göçe zorlandı...
Asker-Polis lojmanlarıyla itirazcı zihniyet baskılandı.
Halkta yine tık yok!
Yakın zamanda asırlık Belediye Parkı 
vatandaşın gözüne soka soka ve Hilton pamuk şekeriyle kandırılarak buharlaştı.
Munis, mazbut hemşerilerimde yine tık yok!

Tamam, bende biliyorum...
Kitle içinde kahraman olmak kolaydır, mühim olan her türlü haksızlığa, adaletsizliğe bireysel olarak tepki verebilmektir.
Yoksa korkaklık denilen illet ruha bir kez 
yerleştimi rahat durmaz, tüm bünyeyi kemirip teslim alır.
Ah Amasya'lım biliyorum, Sarı Öküzleri
cömertçe verdin, belki son kaleleri de vermeye devam edeceksin...
Elde kaldı ırmak kenarında irili ufaklı 
yüz on ev...
Yakın zamanda da ışıl ışıl olacak...
Bolca fotoğraflarını çek, gönder UNESCO'ya...
Çakma Venedik diye pazarla turizmcilere...
Bonus olarak da iki kadeh şarap için 
Ali KAYA'yı mühürlendiğini ilân et destinasyon listelerinde...
Son olarak da lütfen otur oturduğun yerde, üç beş ahşap evi milyonlara
pazarlayan Safranbolu üzerinde bir kez değil binlerce kez düşün.
İyi pazarlar cömert, gönlü bol değerli hemşerilerim.

Macit CÜNÜNOĞLU








Hiç yorum yok:

AŞK ARIYORUM

  İstanbul'a kavuşmanın keyfini yaşıyorum.  Tabii aklıma ilk gelen ''aşk''. Haklı olarak diyeceksiniz ki bu yaşta '...