Merhabalar efendim,
dün söz verdiğim gibi muhabbete mumyalardan devam edelim.
Ancak bir kaç dakikalığına müsaadenizi talep ediyorum.
O da Beyazıd Kütüphanesi çocuk bölümünde biraz daha kalmalıyım.
Benim için çok önemli, çünkü hayâl dünyamın temelleri burada atıldı.
Öncelikle Jules Verne ile tanıştım, Aya seyahete çıktım, dünyayı bir kaç kez dolaştım, okyanuslara açılıp yeraltının merkezini keşfettim.
O yaşlardaki bir çocuğun hayâl dünyasını zengişleştirmek açısından az şey mi?
Derken kütüphanenin kraliçesi Ayla hanımdı.
Bizlere bol bol miki filmleri (Tom end Jerry) oynatırdı, orijinal Walt Disney yapımı, araya da (verem yaygın hastalık),
BCG aşısı tanıtım filmleri koyardı, kolera da promosyon.
Aynen koloni ülkesinin çocukları gibi helanın yanına marul dikilemeyeciğini çocuk yaşta öğrendik!
Yoksa, tanrı korusun bulaşıcı hastalıktan tez zamanda Niyazi olurduk!
Belki de Amerikalılar haklı, memleket
ince hastalıktan kırılıyor,verem savaş
dispanserleri ile hastaneleri dört bir tarafta.
Ayrıca Kore'ye asker gönderip NATO'ya yeni katılmışız (1952), Coni amcaya da zinde asker lâzım!
Neyse bu mevzu uzun, geçelim mumyalar bölümüne.
O tarihlerde mumyalanmış mevtalar
Beyazıd Kütüphanesi'nin şeref konukları.
Peki, kim bunlar?
Yabancı değiller canım, sen ben bizim oğlan kadar yakınlar.
Bir kez iç organlarıyla mumyalanmış ilk Türk ve Müslüman hemşerilerimiz.
İlhanlılar döneminden, toplam dördü çocuk sekiz kişiler.
Altısı da 14. yüzyılda yaşamış Amasya Valisi olan İzzettin Mehmet Pervane Bey ve ailesine ait.
Rivayet odur ki isyana kalkışmışlar, benzetmek gibi olmasın günümüzdeki Fetöcüler gibi...
Tabii o devirlerde senaryo yazarı Tayyip Sultan henüz gezegende yok...
Lâkin iktidardaki Sultan Mahmud Gazan Han tarafından isyan bastırılıp İzzettin Mehmet Pervane Bey ve 4 çocuğu Amasya Kalesi'nde idam edilmiş, ancak halk tarafından çok sevildikleri için mumyalanarak saklanmış.
Kimi tarihçiler de bu olayların müsebbibi Moğollar olarak yazsa da hangisine inanacağınız konusundaki tercih sizin.
Diğer iki mumyaya gelince; Anadolu Nazırı İşbuğa Nuyin ile 1297 yılında vefat eden şehzade Cumudar'a aittir.
Elbette hepsine rahmet diliyorum...
Lâkin bir ara müzelik mumyalarımız su altında kalıp yüzmeye kalktılar.
O macera da Amasyalı hemşerilerimin işgüzarlığı, yıl 1969...
Şehri sel götürüyor, doğal olarak İmaret ve çevresi sular altında...
Bir de ne göreyim; İstanbul basını mumyaları sular altında gösteriyor...
Öylesine utandım ki, hem tarihi kişiliklerin naciz bedenlerine halel geldiği için, hemi de şanlı tarihimize gölge düşürdüğümüz için!
Evet, bu hazin hatırayı da geçip gelelim
Beyazıd Kütüphanesi'nin Mücellithanesi'ne...
Can çekişen kitapların usta eller tarafından yeniden hayat bulduğu atölyeye.
Kitap cerrahlarının başında Yakutiye Mahallesi'nden komşumuz, aile dostumuz Cudi abi.
İsmiyle müsemma, cömert, gönül zenginliğiyle donanmış bir yürek, daima gülümseyen gözler...
Canım ağabeyim, Cudi dağı kadar engin bakışlı, kitap dostu...
Amasya'nın isimsiz kahramanlarından.
Kim bilir usta elllerinde kaç kitap can buldu, kaybolup gitemeye yüz tutmuş kaç sayfa O'nun şirazesinin boyunduruğu altına girdi?
Kim bilir, kim bilir...
Şimdi nerelerde?
Ama emin olsun ki biz kitap dostlarının kalbinde daima yaşayacak.
Nurlar içinde yat Cudi abim, yattığın toprak cömert ışıklarla dolsun.
Macit CÜNÜNOĞLU
22 Aralık 2025
CUDİ ABİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
AŞK ARIYORUM
İstanbul'a kavuşmanın keyfini yaşıyorum. Tabii aklıma ilk gelen ''aşk''. Haklı olarak diyeceksiniz ki bu yaşta '...
-
Üç Silahşör ve bir Melek Çok uzaklardan Evrim'in sesi geliyor. Uğur ile Mehmet Ali'nin kızı. Kanada'da yaşıyor. Ve kanlı 12 ...
-
Şeref Gülsün Büyük sanatçılar vardır, çevreleri dışında tanınmazlar. Emekçilerdir, vitrin malzemesi olmazlar. N...
-
Mehmet Ali'yi de yitirdik. Yiğit dostum benim. Önce Yüksel, şimdi de O. İnşaat Yüksek Teknikeri ve sendikacıydı. Fakat ömrünü işçi s...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder