bir şair vardı, öğretmen

05 Temmuz 2023

GÜN İÇİNDEN

 Bu sabah avare takıldım.

Yorgun gönlüme hafif müzikler iyi geldi.
Radyo Soft’u da tek geçerim.
Öncelikle reklâm spotları yok, dünya müziği yapıyorlar.
Kâh Latin, kâh Afrika folklorik ezgileri.
Âdeta ülkeler arası yolculuk yapıyorum.
Bu arada Amasya’yı unutmadan.
Hatta biraz önce değerli Yılmaz abim ile (Seven)
telefonda görüştüm.
Bir asra yaklaşan ömür, pırıl pırıl beyin…
Gerçek Amasya sevdalılarından.
Yalnız köşesine çekilip oturanlardan değil…
Yine düşünüyor, yine memleket için projeler üretiyor.
Ne güzel, böylesi köklü çınarların hayranıyım.
Bu kez DSİ icraatlarından konuşmadık, sohbete
Lokman hekimden girip Bimarhane’den çıktık.
Ve tıbbi bitkilerin bizim topraklarda yetiştirilmesi
üzerinde durduk.
Bir anlamda alternatif tıp diyelim.
Özellikle son yıllarda ülkemizde çok yaygınlaştı.
Kentler aktardan geçilmiyor, doğal bitkilerle şifa dağıtıyorlar.
Hatta sattıkları ürünler arasında “keçi boynuzu” ilk sırada
yer alıyor.
Çocukluğumuzda yüzüne bakmadığımız kara kuru meyve
çağımızda afrodizyak olarak ün saldı.
Demek ki stres yüklü toplumlarda ihtiyaç had safhada.
Slogan da hazır: “Boynuz ye, antidepresandan kurtul.”
Ohhh, mis!
Ancak pahalı, mübarek kuyumcu terazisi ile satılıyor.
Fiyatı çiçek bamya ile yarışıyor.
Ben de gramla alıyorum, kıymayı aldığım gibi.
Ama mutfağımdan eti de boynuzu da eksik etmiyorum!
Neyse, ikinci telefon görüşmemi sevgili Galip ile (Yazgan) yaptım.
Onu da Flingir’deki bağında yakaladım.
Tam da ağaç tepesinde, reçel için vişne topluyormuş.
Bir de severim ki, reçelini de rakının yanında da.
Vallahi ağzım sulandı, ama vakit erken.
Oysa Galip yoldaşımla yıllar içinde epeyce “güneş” topladık…
Motorları maviliklere sürdük…
Yelkovan kuşları gibi vurulduk, mahpus damlarına tıkıldık…
Asla yılgınlığa düşmedik…
Şiirler yazdık, şarkılar söyledik, acımızı içimize akıttık.
Ve tek başına yaşadık bir ağaç gibi…
O Amasya’da, ben İstanbul’da…
Nihayetinde ormanda buluştuk kardeşçesine.
İşte böyle dostlar, leyleğin ömrü tak takla geçermiş,
benimki de lak lakla.
İç dünyamı yazıya döküp paylaşmak da işin keyifli tarafı.
Araya birkaç fotoğraf da serpiştirdin mi…
Hayat yıldızlar geçidi, Amasya da hülyalı kent…
Artık masal dünyasındayım.
Hayâllerim zengin, düşlerim azgın ve saldırgan…
Akşamdan kalmayım, ayıptır söylemesi boynuzu
fazla kaçırmışım da…
Ne yazdığımı bilmez hâldeyim!
Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: