bir şair vardı, öğretmen

12 Temmuz 2023

DÜŞLER

Tango müthiş bir danstır.
Bedenler birleşir, bazen de uzaklaşır.
Arjantin kökenlidir, barlarda doğmuş dünyaya yayılmıştır.
Her babayiğidin altından kalkacağı heves değildir.
Öncelikle kıvraklık esneklik ister.
Partneriniz frikik verir, hoş görü ister.
Bir de Al Paçino’nun başrolde oynadığı “Kadın kokusu”
filmini izlemeniz gerekir.
Sonrası kolay, tabii bu müziği sevmeniz ön şart.
Öncelikle ritmi yüreğinizin derinliklerinde hissedeceksiniz.
Evrensel üne sahip “Color Tango Orkestrası”nı tanıyacaksınız.
Fehmi Ege, Secaattin Tanyeli gibi ustalarla da gönül
bağınız olacak…
Gerisi kolay…
Çıkar Selağzı’nın orta yerinde dans edersiniz.
Elbette akordeon da Levon abi olmak şartıyla.
Garbis abinin kardeşi, yedi göbek Amasyalı, Altunkeser ailesinden.
O’nu ilk kez Musiki Cemiyeti bahçesinde dinlemiştim…
Bésame Mucho’yu öyle bir icra etmişti ki…
Yeşilırmak’ın çağlayan suları coştu, başladı söğüt dallarına sarkmaya…
Gönül ferman dinler mi, melodi sağlam olunca tüm canlılar boyun eğer.
Yeter ki duygulu bir yürek…
Aşka sevdaya gönüllü kimyan olsun, cennetin kapıları anında açılır…
Başka bir âleme taşınırsınız, meleğiniz huriler, ırmağınız Kevser olur.
Elinizde şarap kadehi, selâm yollarsınız Ömer Hayyam’a.
Fakat Selağzı’nda tango yapmanın bir riski var.
Zaten böylesi düşünceye benim gibi deliler kapılır.
Şöyle ki hatunun bacağını gören çoğu kişi önce iştaha kapılır,
sonra da din iman elden gidiyor diye taşlamaya başlar.
Ya da polis müdahale edip kelepçeler, karakola çeker…
Halkın huzurunu bozmaktan, manevi değerleri aşağılamaktan
sorguya çeker.
Eğer komiser insaflıysa sopa yemekten kurtulursunuz ama
savcının önüne çıkmaktan kurtulamazsınız.
Dolayısıyla tango ruhunu taşımanın bedeli vardır.
Değer, ama güzelliğin estetiğin karşısında kim durabilir ki?
Hele de dans gibi kutsal eylemse…
Fonda kemanlar, nefesliler…
Özgürlük sarar hayâlleri…
Yolculuk başlar Latin dünyasına, Rio’da karnaval…
Küba’da salsa…
Ateşli kadınlar, kıvrak kalçalar…
Jennifer Lopez kolunuzda…
Shakira az ilerde, sırasını bekler.
Çılgın gönlüm coşmuştur bir kez…
Devrimci karakterim canlanmıştır…
Aşk zamanı diye haykırmaktadır.
Lâkin çığlıklarımı ne duyan vardır ne de tepki veren.
Sesim içime akmaktadır…
Belki de gördüğüm bir rüya, uyanmak istemediğim tatlı bir
uyku hâli…
Yine de kadınımın kollarındayım, elleri omuzumda…
Tango yapıyorum…
Selağzı’nın orta yerinde!
Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: