bir şair vardı, öğretmen

25 Haziran 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
25/06/2014 06:44

     CHP'nin dayanılmaz halleri!

A+
A-
Recep Tayyip Erdoğan (RP)… Yüzde 25,19
İlhan Kesici (Anavatan)… Yüzde 22,14
Zülfü Livaneli (SHP)… Yüzde 20,30
Bedrettin Dalan (DYP)… Yüzde 15,46
Necdet Özkan (DSP)… Yüzde 12,38
Ahmet Vefik Alp (MHP)… Yüzde 1,87
Ertuğrul Günay (CHP)… Yüzde 1,40

Yukarıdaki tabloya dönüp dönüp bakmalı…
Mümkünse her seçim dönemi imsakiye misali bastırıp partililere dağıtmalı…
En azından değerli sultanımızın politikadaki kutsal doğum günü aşkına!
Topu topu yirmi yıl öncesi, milat mı dersiniz siyasî gaflet mi?
Tarih 27 Mart 1994, İstanbul yerel seçimleri…
Bir varmış bir yokmuş türden, gidenlere rahmet kalanlara selamet!

Evet, bu antik fotoğrafı nasıl okumalı?
Hemen fikrimi belirteyim; öncelikle manzarada demokrasi kültürü yok.
Örneğin merkezdekiler; sağ iki, sol üç…
Alt alta, yan yana topluyorsunuz;  netice sıfır…
Çeşni olarak bir milliyetçi; oldum olası etkisiz eleman, genellikle iktidar kuyrukçusu…
Bir de radikal dinci; o gün İstanbul’da, bugün (12 yıldır) Türkiye’de iktidar!

Dünya siyasî tarihinde böylesine dangalakça kontrpiyede kalmak var mıdır
veya kariyer düşkünü egoların önlenemez sefaleti midir?
Ayrıca “bir kazadır, geldi geçti” diyelim ama bi daha, bi daha düşülmedi mi aynı tuzaklara?
Dedim ya, demokrasi geleneği patolojik, ayrıca dört dörtlük uzlaşma kültürü olsa tüm bunlar
gelir miydi başımıza?
Yok işte, maalesef yok, ideali dar grup çıkarları, böyle gelmiş böyle gider meselenin özü!

Biliyorsunuz,  Dünya Kupası nedeniyle gündem futbol, futbol hatalar oyunudur.
Peki, siyaset, siyasetteki ayak oyunları?
Hadi bir adım öteye gidip oy verdiğimiz partiye yönelelim…
CHP’ye, CHP’nin iflâh olmaz hallerine!
Mübarek politik organizasyon değil, Hisseli Harikalar Kumpanyası!
Özellikle 12 Eylül travmasından sonra ipten kurtulmuş düveler gibi yalpalıyor,
kan kaybediyor, hata üzerine hata yapıyor…
Hatta saha dışına itiliyor (1999), ancak yine de bildiğini okuyor!
Nereye kadar, sahi nereye kadar gider bu yapı?
Ne sarı ne kırmızı kart fayda ediyor, gözü kara, illâki ilk turda elenecek!

Öyleyse kadroda sorun var, baştan sona…
Koç tepeden inme, bürokrasiden gelme, olgunlaşmamış ham meyve.
Asistanlar acemi, kıdemliler kızakta…
Taktik, strateji, hedef rastgele…
Oyuncular çok parça, rüzgârlardan etkilenenlerin yanı sıra genellikle birbiriyle ölümcül rakip…
Birileri için “A”, diğerleri için “Z”
Haydi “güle güle” de diyemiyorsunuz…
Hep birlikte ilerliyorlar cumhurbaşkanlığı seçimleri ekseninde…
Adayları Ekmelettin İhsanoğlu
Ne arkasında duran var ne yanında…
İşleri güçleri kendi icatlarına muhalefet!

Ah Ekmel Abi ah!
Önce yirmi imzayı kap, sonra istifayı bas…
Ondan da şüphem var ya…
Sonracıma da nezaket çerçevesi içerisinde CHP’ye bir mektup yaz…
Üzerinde “Top Secreet” olsun, neme lâzım, dost var düşman var…
Hepsinden önemlisi er doğan tele kulak var…
De ki, “alın partinizi donunuza sokun!”
En azından seçilme şansı yüzde 99 nokta 9 olan Baykal’ın önü açılsın!

Hiç yorum yok: