bir şair vardı, öğretmen

06 Haziran 2014


YAĞMURLA GELEN...

Ne zaman yağmur yağsa
Emek sineması gelir aklıma.
Gençlik yılları
Tiyatronun altın devirleri.
Şili’de kanlı faşizm işbaşında
Amerikan şirketi ITT arkasında.
İlk kurban Allende
Seçilmiş başkan...

Halkı için göğsünü siper eden
Neruda’nın dostu
Toplumculuğun bayrağını kapitalizmin burçlarına diken…
Ama heyhat!

Önce kamyoncular ayaklandı
Peşinden tencere tavalı kadınlar
Tekellerin tuzağına düştüler
Ve yürüdüler
Hep beraber yürüdüler
Faşizmin kanlı kollarına!

Şişli’de bir salon
Tıka basa
Sahnede Genco ve arkadaşları
Oynamıyorlar
Âdeta yaşıyorlar “Şili’de av”ı…
Eser Orhan Asena
Sene bin dokuz yüz yetmiş üç
Yağmur yağıyor dışarda
Perde kapanınca
Ayaklanıyor seyirci
Yumruklar havada
Haykırıyorlar
“Kahrolsun Faşizm”

Ve ben yağmurlu havaları çok severim
Emek sineması gelir aklıma
Beyaz perdede “Spartaküs”
Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan kahraman
Direnişin, isyanın sembolü
Adam gibi yenilen adam
Ağlarım kavgama
Gönlüm kırık, yüreğim yorgun
Sömürüye, tüketime teslim olan insanlığın hâlini gördükçe
Düşer başım
Derin bir iç çekiş
Yalnızlığıma küfrü basarım!

.

Hiç yorum yok: