bir şair vardı, öğretmen

11 Kasım 2013

Gezi'den sonra siyaset!

Macit CÜNÜNOĞLU
11/11/2013 07:39

A+
A-
Okul arkadaşım, emekli öğretmen, uzunca bir süredir yayıncı.
İlköğretim öğrencilerine yardımcı ders kitapları yazıyor.
Kendi yarattığı markayla ulaştığı öğrenci sayısı yıllık bir buçuk milyon…
Gurur duyduğum dostum, hemşerim.

Yarenlik etmek için arada sırada buluşuyoruz…
Anlarsınız ya; rakı-balık, bolca muhabbet.
Dün akşamda birlikteydik, Kadıköy’de…
Yılların meyhanesi Benusen’de.

Oturduk masamıza, söyledik yetmişliği…
Açılış menümüz kavun ile beyaz peynir.
Daha ilk kadehte, şerefe demeye fırsat bulmadan kuşatıldı etrafımız!
Nerden bilecektik Fener-Galatasaray karşılaşmasının olduğunu…
İkimiz de takım tutmayı beceremeyen tanrının hakir kullarıyız.
Ortalık iğne atsanız yere düşmez, her taraf Fener formalı taraftar kitlesi…
Üstelik Tayyip’e inat kızlı erkekli!

Meyhane anında Maraton kategorisinden Saraçoğlu tribününe döndü.
Bir gürültü, bir curcuna, bir şamata…
Tezahüratların bini bir para!
Malûmunuz taraftar kültürü, sansürsüz…
Yaradana sığınıp giydiriyorlar karşı takıma.
Ya genç kızlar, ana avrat demeden dümdüz…
Neyse, tövbe tövbe diyelim de girmeyelim günâha!

Bir de hayatımda duyduğum en âhenkli koro.
Allah selâmet versin, okul yıllarında bir müzik hocamız vardı…
Adı: Turgut Aldemir, iyi bir müzisyen, fakat eğitimden pek çakmayan.
“Keçi vurdum bayıra” türküsünü bizlere öğretmek için az uğraşmamıştı!
Bunlar öyle değil, hicaz da yapıyorlar, nihavent de…
Detone olan yok, ritim duyguları müthiş gelişmiş!

Lâkin dostumla beraber bir konu daha dikkatimizi çekti…
Saydık, bizim dışımızda meyhanede 101 kişi…
Ait oldukları üst kimlik yanılmıyorsak Beyaz Türkler…
Bir de damardan Geziciler.

Nerden mi anladık?
Atılan sloganlardan, meselâ “şerefine Tayyip” diyerek fondip yapıyorlar.
Bununla da yetinmeyip Gezi’nin popüler tüm söylemlerini sıralıyorlar…
“Her yer Fener, her yer direniş!”
Ne yalan söyleyeyim; korktuk, ortalık miting alanı…
Meyhanenin kapısına dayanırsa Toma, verirse gazı…
İçtiğimiz rakı zehir olacak!

Fakat zaman ilerledikçe umutlandık…
Çünkü sohbetlerinin yarısı rakibe döşemek, yarısı siyaset!
Defterden silmişler AKP’yi, Selami’yi, Tekin’i, Topbaş’ı, Tayyip’i…
Ant içmişler, intikamı alınacak yitirilen gençlerin…
Sandığa gömülecek Sultan, geri gelmemecesine tarihin çöplüğüne gönderilecek.

Dayanamayıp biz de eşlik ettik onlara…
Peşin ödemeli “şerefe” dedik kurtuluş heyecanıyla…
Öyleyse eller havaya; “Ya ya ya, şa şa şa, Gezi ruhu sen çok yaşa!”

Hiç yorum yok: