bir şair vardı, öğretmen

23 Kasım 2013

Baba'nın izinde!

Macit CÜNÜNOĞLU
23/11/2013 06:05

 

 
 
Siyasetimizin izdüşümü, özeti…
Ne derseniz deyin…
En kralını yıllar önce Demirel söylemiş; “Dün dündür, bugün bugündür.”
Bakar mısınız felsefeye?
İçinde pragmatizm, durum tespiti, oportünizm, kıvraklık, kaypaklık…
Ne ararsanız var.
Helâl olsun duayen babaya, görüşleri günümüzde hâlâ geçerli!

Emekli Has Parti’nin Genel Başkan’ı Numan Kurtulmuş geldi aklıma…
Adam ilâhiyatçı, profesör, sevimli, sözünün eri.
Hatırlarsınız, neler dedi iktidara?
Hele biri var ki, ölsem de unutmam…
“Devlet yönetimine Harun gibi gelip Karun gibi zengin olmak!”
İşte bu lâfa bittim…
Gittim oy verdim sandıkta; insanın halisine, ideallerine, Numan Kurtulmuş’a.
Heyhat!
Boşa gitti kâlbi desteğim, zıpladı gitti adam AKP’ye…
Nerden bilirdim Demirel’in izinden gittiğini…
Dün dündürün meftunu olduğunu!
Sağlık olsun, kazık yedik ama ben her daim ileriye bakarım.

Gelelim yerel seçimlere, şaka değil dört ay kaldı.
Merkezde İstanbul, yancısı Ankara, potada İzmir…
Sarıgül, Sırrı Süreyya, Gökçek…
Hepsi yegân yegân delikanlı adaylar…
Yolları açık olsun, nihâyetin de 30 Mart’ta sandık açılıp kel görünecek!

Fakat cemaatler yok mu?
Türkiye’nin gerçeği; Nurcusu, Fethullahçısı, Menzili, Cüppelisi…
Alayı siyasetin odağı…
Ve kerteriz dershaneler!
Kapansın mı, kapanmasın mı?
Sultan hırçın, gözü kara…
“Kapatılacak, yavrularımız dershanelerden kurtulacak!”      
Cemaatler de diyor ki, “nah kapatırsın, hodri meydan!”

Siz olsanız hangisine meyledersiniz?
Bir tarafta M. Kemal düşmanları, diğer tarafta El Kaide dostları…
İkisinin de ortak paydası; aydınlığa ölümüne karşılar…
Ant içmişler bin dokuz yüz yirmi üçte…
Teslim olmayıp intikam alınacak…
Vur vur M.Kemal’e…
Hayasızca, onursuzca!

Evet, siyaset bu ya…
Yalanın bini bir para, demokrat Soylu orda, Kurtulmuş orda…
İkisi birden kurmay kadroda!
Koro hâlinde sesleniyorlar; “dün dündür, bugün bugündür”
Ne güzel iş, haysiyet çıkmış pazara…
Parayı veren düdüğü çalıyor…
Siyasetçinin soysuzu da yamanıyor iktidara…
Sonra da bülbül kesiliyorlar, insanlık onuru adına!

Utanın diyeceğim ama…
Ne gezer, elde var Mustafa…
Ne cemaatçiliği kaldı, ne rüşvetçiliği, ne ihracı…
Keşke bir kez olsun aynaya baksalar ya!

Aslında ne kadar doğru söylemiş ozanımız Özdemir Asaf;
“Bütün renkler hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.”
Öyleyse haydi sandık başına…
Hoca Efendi Hazretleri’nin el vermediği başkan adayını bulmaya…
Zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına…
Onlar ersin muradına, biz çıkalım kerevetine!
Âmin!

Hiç yorum yok: