bir şair vardı, öğretmen

10 Kasım 2013

"Allı turnam..."

Macit CÜNÜNOĞLU
10/11/2013 12:32

A+
A-
“Allı turnam bizim ele varırsan
şeker söyle kaymak söyle bal söyle…”


Zincirlikuyu mezarlığındayız, yıl 1990,  aylardan Şubat…
Toprak kazılmış, taze bedeni bekliyor çukur…
Sümeyra ellerimizin arasında, sonsuzluğa uğurluyoruz sessizce.
İki adım ileride Ruhi Su
Halk düşmanları yine kırmışlar mezar taşını!
Beş yıl arayla öğretmen öğrencisiyle buluşuyor…
Ruhlarımızda 12 Eylül faşizminin bıraktığı derin izler…
Gözler yaşlı, gönüller yorgun…
Acıyla kavrulmuş Sümeyra’nın yakınları, dostları.

Kanserli Ruhi Baba’ya yurt dışına çıkış izni vermeyen Cunta’nın karanlık hayâli…
Sürgünde, “acı vatan” Almanya’da yine kanserden ölen Sümeyra’nın susan sesi…
Karmakarışık duygular, öfke kin hüzün hasret…
Bir ses yükseliyor mezar başından, gencecik bir ses…
On sekizlerinde, adı Ulvi, Sümeyra’nın kardeşi…

Allı turnam diyor, bizim ele varırsan şeker söyle kaymak söyle bal söyle…
Ve devam ediyor, akan gözyaşları, vedalaşıyor ablasıyla hazin mi hazin.
Sümeyra mimar, kocası Hasan mimar…
Teknik Üniversite Mimarlık Fakültesi orda…
Tüm dostları, arkadaşları Zincirlikuyu’da…
Yüreğimize gömüyoruz Sümeyra’yı, kardeşinin allı turnası eşliğinde.

Evet, aradan yirmi üç yıl geçmiş…
Maçka’dayız, Teknik Üniversite’nin sosyal tesislerinde.
Hasan Çakır gelmiş Frankfurt’tan, Sümeyra’nın kocası, canı, yoldaşı…
Buluştuk, masada rakı-balık, on iki arkadaştık.
Ellerde kadehler, selâm gönderdik o güzelim sese, o güzelim yüreğe…
Yirmi üç yıl aradan sonra.

Ve başladık çılgın bir sohbete…
Dostlarımın yaş ortalaması yetmiş, altmış beş yaşımla en gençleri benim.
Gündem Mahir-Hüseyin-Ulaş, kurtuluşa kadar savaş!
Hepsi 68 kuşağının öncü kadrosu…
Tarık bir dönemin İ.T.Ü. Öğrenci Birliği başkanı…
Refael direkten dönen THKP-C’li…
TKP’li, TİP’li, MDD’ci, PDA’cı tam bir fraksiyonlar zirvesi…
Kısaca DEV-GENÇ’in sağ kalan kurmay kadrosu!

İlk sözü by-passlı Hüseyin alıyor ve iktidarı yerden yere vurup
ölümüm bunların yüzünden olacak” diyor…
Ve ilâve ediyor; “dayanamıyorum artık!”…
Masadakilerin alayı yüksek mimar mühendis…
Bir giriyorlar belediye seçimlerine; inanın İstanbul İstanbul olalı
böyle proje zenginliği görmemiştir…
Marmaray mı istersiniz, kent meydanları mı?
Yoksa üçüncü köprü mü, yeşil alanlar mı?
Tüm sorunlar bir bir masaya yatırılıp yeniden dizayn ediliyor Dersaadet!
Tabii ki görüşlerin hepsi bilimsel, radikal, çözüm üretici ve insan odaklı.

Elbette tartışılan konular uzun, aktarmaya sayfalar yetmez.
Yalnız bizi bir araya getiren Hasan Abi’nin bir duruşu vardı ki…
Sanki derviş, ruhu semalarda gezen eren…
Anlaşılıyor ki çok derinlerinde Sümeyra
O’nun gözleriyle gülümsüyordu masadaki dostlarına…
Ve dünyanın bir yerlerinde allı turnalar uçuyordu…
Kanatlarında şeker, bal, kaymak!

Hiç yorum yok: