bir şair vardı, öğretmen

29 Kasım 2013

Dava!

Macit CÜNÜNOĞLU
29/11/2013 06:00

 

 
 
“Dava” kavramıyla 12 Eylül öncesi tanıştık.
Elbette daha önce kullananlar da olmuştur ama Başbuğ’unki başka!
Ne diyordu MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş:
“Davadan döneni vurun!”
Sokak yangın, kan akıyor, gençler aydınlar hedefte…
Ve yitip giden binlerce can!
O yıllar darbeyle sonuçlandı, gelenler öyle bir vurdu ki…
Dava dava olalı böyle azgınlaşmadı…
Hapishaneler doldu taştı, işkenceler doruklara ulaştı...
Kuruldu darağaçları, onlarca genç sorgusuz sualsiz asıldı!

Derin acılar bırakarak geçti o devirler…
O günlerin pusudaki izleyicileri bugün iktidarlar!
Yalnız değişmeyen tek bir gerçek var; o da “dava”
Komünizm öldü, dava kılıktan kılığa girdi…
Yeri geldi Kürtlere, yeri geldi aydınlığa düşman oldu!

Vurdu geçti Uludere’de, kıydı 34 cana…
Yine mahpushaneler dolup taştı, yine düzmece iddialar ortalığı sarstı…
Ve bu ülke makûs talihini bir türlü yenemedi!

On bir yıldır seçimler, referandumlar yapılıyor ülkemizde.
İnanın sayısını hatırlamıyorum, lâkin sürekli mağlubiyetler mağlubiyetler!
Dedim ya; kılıktan kılığa giriyor dava, sanırsınız hacıyatmaz!
Yalnız bu sefer milliyetçi değil dinci…
Yok yok, tespitim yanlış oldu, binlerce özür…
Hem milliyetçi hem dinci…
Veya ideolojik skalada ne varsa hepsi!

Evet, bir seçim daha geldi çattı…
Gözler İstanbul, Ankara, İzmir’de…
Peşinden sıralanıyor irili ufaklı metropoller.
Meselâ Antalya?
Hoca gidici mi, kalıcı mı?
Yoksa adaylığı spekülasyona mı tabi?
Ne de olsa CHP’li!
Gökçek çıkartmasıyla AKP bir adım önde…
Kadir Abi favori gibi!
Meselâ Mersin, Fikri Sağlar’la buluşur mu?
Merakımızı sorularımızı çoğaltarak gideremeyeceğimize göre
davamız kalsın divana!

Fakat gerçek demokrasiye hasret kalan halkımız çağdışı
davaların kurbanı oldu…
Hem de hiç hak etmediği halde!
Baksanıza gelinen son duruma?
Kırk satır, kırk katır hikâyesine girmeyeceğim…
Cemaat ile iktidar dershaneler üzerinden savaşıyor!
Doku kanserli, meselenin özünü tartışan yok…
Kararmış yürekler; göz dikilmiş gençliğe, yarınlarımıza…
Herkes parsayı kapmak derdinde!

Çünkü heybeleri davalarının argümanlarıyla dolu…
Din-İman-Milliyet-Kulluk-Tarikat-Servet…
Ne ararsanız var…
Tek olmayan insanlık onuru, evrensel değerler, vatandaşlık eşitlik, özgürlük…
İnsanın haykırası geliyor, olmaz olsun böyle davalar…
Ah Mustafa Kemal ah!..
Sen ne kadar haklıymışsın.

Hiç yorum yok: