bir şair vardı, öğretmen

11 Aralık 2014

Sanatın içinden...

Macit CÜNÜNOĞLU
11/12/2014 09:08

 

A+
A-
Bülent Ersoy’un avukatı Fevzi Siverek;
“Müvekkilim mirasıyla cami yaptırmak, Kuran kurslarına bağış yapmak
ve yatılı Kuran kursları yaptırmak istiyor.
Bunları yapacak kadar birikimi ve gayrimenkulü var”
demiş...
Ve ilâve etmiş, “Mehmetçik Vakfı’nı düşünmüyor, çünkü darbelerden
çok çekti, askeriyeye kızgın.”

Helâl olsun kadına, siyasetçilerin yapamadığını yapıp cezayı kesmiş militerlere...
İşte gerçek sanatçı, üstelik devrimci!
Yalnız camiyi anladım da, Kur’an kursunu anlayamadım...
Nerden icap etti?
Yoksa yaşlar ilerleyip tanrıyla buluşma vakti mi geldi?
Olur olur, bizim ülkemizde yarım yüzyılı devirdi mi başlarsın ölüm korkusu yaşamaya...
Ve hiçbir zaman kaçılamayacak borcun peşine düşersin...
Yani “ölüm borcu”nun!
Eh, Kur’an kursu yaptırmakta iyi reçete...
Güllerle döşenir cennet ayaklarının altına...
Yaşasın, madem pasaportu da kaptın...
Artık Huri olarak mı gidersin, yoksa Nuri mi?
İşte bütün mesele!

Ah Bülent Abla...
Aldığın kararlarla bütün umutlarımızı yıktın...
Hâlbuki biz senden Dede Efendi veya Itrî’nin adlarını taşıyan sanat
okulları beklerdik...
Musikimizin akademik doruklarının öğretileceği...
Sen kalktın, Sultanımıza şirinlik uğruna Kur’an kurslarını tercih ettin...
Elbette tasarruflarına karışmak haddimiz değil ama...
Yine de içimize sindiremedik...
Bilesin istedim.

Hâlbuki bendeniz neler hayâl etmiştim...
Bülent Ersoy hanımefendimiz kalkar bir Cem Evi yapar...
İçinde saz da, söz de, meşk de var...
Bir de Nesimi’nin divanı...

“Ben melamet hırkasını
kendim giydim eynime
ar-ı namus şişesini
taşa çaldım kime ne?

Sofular haram demişler
aşkımın şarabına
ben doldurur ben içerim
günah benim kime ne?

Kâh giderim medreseye
ders okurum hak için
kâh giderim meyhaneye
dem çekerim aşk için.

Kâh çıkarım gökyüzüne
seyrederim âlemi
kâh inerim yeryüzüne
seyreyler âlem beni

Nesimi'ye sorsalar ki
yârin ile hoş musun,
hoş olayım, olmayayım
o yar benim kime ne?”


Hatta nedamet getirip Yavuz da bizlere katılır...
Hep birlikte çalar söyler, yükselirdik semaya.
Olmadı işte, güvendiğimiz dağlara kar yağdı...
Zaten hangi sanatçının kuyruğuna yapışsak elimizde kalıyor...
“Susuz Yaz”ın kahramanı ve akillerden Koçyiğit...
Ricky Martin’in kıçına elleme şerefine erişen Avşar kızı...
Sezen derseniz; kâh orda kâh burda...
Bingöl malûm, hidayete erdi...
Ve onlarcası...
İktidar ballı kuyu, düştün mü içine...
Aydınlığı fark edemezsin ama...
Ah, o para, o servet düşkünlüğü yok mu?
Unutursunuz insanlığı, sanatçılığı...
Bokun içinde yaşayan güle dönersiniz!

Hiç yorum yok: