bir şair vardı, öğretmen

08 Aralık 2014

Yavuz'a...

Macit CÜNÜNOĞLU
08/12/2014 09:37

 

A+
A-
Hafta sonunu iki film izleyerek geçirdim.
Birincisi gençliğimin başyapıtı Ben-Hur, 1959 yapımı, 11 Oscar’lı...
İkincisi Mel Gibson’un yönetmenliğini yaptığı ve izleyici rekorları kıran film.
Tutku-İsa Mesih’in Çilesi (2004).
İki filmin ortak paydası Hazreti İsa...
Ancak ikinci filmde İsa’nın son 12 saati anlatılıyor...
Sahneler tek kelimeyle vahşet, ortalık kan gölü.
İnsanın tüylerini diken diken eden, dayanılması güç bu filmi niye çekmişler ki?
Herhalde ilkinde düşülen yanlışı düzeltmek için.
Şöyle ki, Ben-Hur’da İsa’yı çarmıha gönderen Romalılar...
Tutku’da Yahudiler...
Tarih işte, hangisine inanırsanız inanın...
O güzelim insanı, yüce Tanrı’nın biricik evladını -üstelik peygamber- ağır işkenceler
sonu asmak olsa olsa Musa’nın dinine hizmet etmiştir diye düşünüyorum...
Ki o Musa var ya, O da bir katil...
Fakat ilk semavi dinin yaratıcısı, kuramcısı...
Sonuçta yargılamak bana düşmez...
Yüce rabbim her ikisinin de taksiratını affetsin, âmin!

Gelelim Yavuz’a (Bingöl), düştüğü hâllere...
Canım benim, “Sarı gelini” ne de duygulu söylerdi...
Sanki O bestelemiş, Ermeni türküsünü Yavuz’dan dinlemeye öylesine alışmıştım ki...
Başkası söylese eğreti duruyor, kulaklarımı kapatıyordum...
O kadar yani!
Lâkin yanlış ata oynadı...
Gitti; Tayyip’in kanatları altında Devlet sanatçılığına soyundu...
Hem de on beş yaşındaki Berkin’in cesedini çiğneyerek!
O ki alevi canları yıllarca sömürdü...
Ve ne idüğü belirsiz “açılıma” yılların birikimini heba etti...
Ben söylemiyorum, sevgili babası söylüyor.

Evet, sanat sanatçılık apayrı bir iş...
Halkın gönlünü fethettin mi saltanat sürersin...
Bir Yılmaz Güney, bir Ahmet Kaya...
Sürgünde ölseler bile kalplerde hâlâ yaşıyor.
Ya Yavuz Bingöl?
Bir yanlış yaptı, üzeri çizildi, yaşarken öldü!

O nedenledir ki halkın beğenileri, taraftarlığı çok önemli...
Bir de ceberrut devlete kafa tutuyorsanız...
Alır sizi başına taç yapar...
Yok, ben devletten yanayım, Tayyip’in hayranıyım diyorsanız...
Bu kez de kıçına tıkaç yapar...
Ki Yavuz’un düştüğü durum!
Artık ne yaparsanız yapın, ağzınızla kuş dâhi tutsanız iflâh olmaz...
Tarihin çöplüğünde debelenip durursunuz.

Aynı şey İsa içinde geçerli...
Roma’ya başkaldırının cezasını genç yaşında bedeniyle ödedi...
Fakat peygamberdi...
Tanrının biricik oğluydu...
Anası Meryem bakireydi...
Mezarı yedi kat gökyüzünde...
O’nun, yaratıcının yanı başında...
Melekler hizmetkârı, cennet ayaklarının altında...

Yavuz ise golü yedi, artık bu dünya O’na cehennem...
Çok inandığı sultanı bugün var, yarın yok...
Vatan burada, halkımız burada...
Yavuz kör kuyularda...
Çık bakalım çıkabilirsen usta!

Hiç yorum yok: