bir şair vardı, öğretmen

18 Aralık 2014

Müjde; yolculuk var!

 

Müjde; yolculuk var!
Macit CÜNÜNOĞLU
macitcununoglu@gmail.com
18 Aralık 2014, 07:54            
 
Dillerini anlamasam bile zaman zaman yabancı televizyon kanallarına bakarım...
“Hâlleri nicedir?” diye...
Bugüne kadar ekranlarda ne Alman Cumhurbaşkanı’nı gördüm ne de yakinen
tanıdığım Merkel’i...
Aynı şey diğer AB ülkeleri için de geçerli.
Dönelim spora, daha doğrusu futbola...
Halka mal olmuş ünlü yorumcularımız vardır:
Erman Toroğlu, Kaya Çilingiroğlu (millî sanatçımızın eski kocası), Ahmet Çakar
ve benzerleri...
Bunlar da televizyonlarda sık sık görünen kulüp başkanlarını acımasızca eleştirirler...
Ekran düşkünü oldukları için ve Avrupa ülkelerini emsal gösterirler...
Örneğin dünyanın gözbebeği Real Madrid veya Barcelona’nın başkanlarını
kimse tanımazmış, zaten televizyonlara da çıkmazlarmış.
Herhâlde doğrusu bu...
Herkes işini yaparsa reklâma ne gerek var?
Demek ki anlayış farkı!

Gelelim bize, zat-ı şahanelerine...
Ülke babasının çiftliği, zaten ataları Osmanlı’dan kaldı...
Şirket yönetir gibi ülke yönetiyor...
Bu da yetmezmişçesine 24x365 gün televizyon ekranlarında...
Yurtdışına gitse de fark etmiyor, peşinde bir ordu kadrolu eleman...
Yalakalık parayla değil ya (aslında hizmetler çuval dolusu mangırla)...
Yazıyorlar, çiziyorlar; yere göğe sığdıramıyorlar...
Ondan sonra da necip halkımızın tertemiz beynine pompalıyorlar...
“Bakın Sultanımız ne kadar marifetli!”.

Peki, milletimiz bu numaraları yer mi?
Netice ortada efendim...
Yiyen de var yemeyen de...
İllâki sayısal değer istiyorsanız, fifti fifti.
Yani yüzde elli elli...
Çıkan tablo hiç de fena değil...
An itibariyle gözüken manzara bu, gidişata baktığımızda da...
On yıl cepte, bu durumda elli yıl daha başımızda...
Desem de inanmayın...
Çünkü kazın ayağı öyle değil.

Sebebine gelince; bu kadar öfkeyi, bu kadar kini ve bu kadar nefreti
normal bir insan organizması taşıyamaz.
Ben demiyorum, işin uzmanları söylüyor...
Yani tıp dünyasının değerli hekimleri...
Ayrıca istiap haddi denilen bir taşıma kapasitesi var...
Kişi BMC kamyon değil ki...
İstediğin kadar yük sarasın...
Ki o bile zor.
O nedenledir ki siz kıymetli okurlarıma müjdeyi şimdiden vereyim...
Madem Sultanımız bünyesinde bu kadar zararlı virüsü barındırıyor...
Ve besliyor...
O zaman gidici efendim, gidici...
Bakın görürsünüz; üç vakte kalmaz tası tarağı toplayıp terk-i diyar eder...
Artık cennete mi, cehenneme mi...
Orasını yüce rabbim bilir.
Bakarsınız yaptırdığı piramide de göç edebilir...
Ne de olsa firavun soyundan...
Keşke son yolculuğuna sevdikleriyle çıksa...
Mesela Hz. Davut, ağlak Bülent, parlamentodan bir çiçek...
Hiç fena olmaz...
İşte o zaman bir değil yüz Fatiha okuyup...
Rahmetimizi esirgemeyiz biricik Sultanımızdan!

Hiç yorum yok: