bir şair vardı, öğretmen

12 Aralık 2013

Otur, Özgürlük: "0" (sıfır)

Macit CÜNÜNOĞLU
12/12/2013 06:36

 

 
 
Başlığa “Eksi sıfır” yazacaktım da ayıp olur diye vazgeçtim.
Bu aralar Bütçe görüşmelerine takılıyorum, fena gelmiyor…
Onca diziden, eğlence programından daha keyifli…
Meclis-i Mebusan’dan naklen yayın!

Vuruyor Kemal Abi, elinde belgeler Sayıştay raporları…
Performansı pörfekt, ilk defa benden tam not alıyor.
Gel gör ki muhatabı pişkin, o “A” diyor, öbürü “ze”…
Garip bir durum ama n’aparsınız, adamın işi bu!

Fakat en çok “özgürlük” meselesine üzüldüm.
“Dört yıl dokuz ay” hapis yatmış milletvekili, “pardon” diyor devlet…
Kürsüden de rötarlı yemin ediyor…
Aymazlık, pişkinlik üst seviyede!

“Ayıp, günâh” diyeceğim ama nafile, maalesef “guguk” işte!
Sultan ekmekten, simitten, asgâri ücretten söz ediyor…
Meclis salonunda yankılanıyor rakamlar…
Palavranın bini bir para!
Bu arada İstanbul’a kar yağıyor…
Hem de nasıl, tarihin en büyük felâketi!
Boyu bir santim ya var ya yok…
Lâkin hayat felç…
Yetkililer utanmasalar olağanüstü hâl ilân edecek!

İşte böyle değerli okurlar…
Bir düzenin çivisi çıkmaya görsün…
Parlamentosundan vatandaşa, belediyesinden sokağa…
Yeter ki ayar bozulmasın!

Peki, sorumlu?
Elbette ben değilim.
Daha iki gün önce en yüce makamdan utanmadan, sıkılmadan
peş peşe yalan/iftira stoklarından harcama yapan mücahit…
Erbakan’nın yetiştirmesi, cemaatlerin gözde evlâdı…
Sesleniyor cümle âleme: “Ben dünya lideriyim!”

Haklısın Usta, itirazımız yok.
Yalnız Van, hani depremzedeler var ya?
Konteynırlarda yaşayanlar…
Bir de Mursi’ye, Özgür Suriye Ordusu’na, El-Kaide’ye yaptığın yardımlar…
Dikkatini çekerim, Somali’yi katmıyorum, ne de olsa insanî görev…
El insaf, hiç mi vicdanınız sızlamaz?

İşte gerçekler; halk sürünüyor…
Yüzde 20 krallar gibi yaşıyor.
Soruyor Kılıçdaroğu, “Japonya’dan daha fazla dolar milyarderimiz var.”
Samimiyetle cevap verin, ne düşünüyorsunuz bu hususta?
Bir de özgürlük meselesi; davalar, hapishaneler, tutuklular, mahkûmlar vesaire…
Tanrı aşkına, gelinen durum yakışıyor mu Türkiye’ye?

On yılın üzerinde mahpus yatan yoldaşım var…
Denizlerin, Yusufların, Hüseyinlerin arkadaşı…
Beş yılın üzerinde kalan dostum ise Mahirlerden…
İkisini de kırk yıldır tanırım, Allah için bir gün olsun gıkları çıkmadı…
Ne bir anı, ne bir hikâye…
Olsa olsa birkaç dam türküsü…
O da acılı, hüzün dolu.

Heyyy, yazdıklarımızı duyuyor musun başımızın püsküllü belâsı?
Sabah kalkıyorsun “4 ay”, akşam yatıyorsun “4 ay”…
Otur yerine, demokrasiye olan saygın “0” (yazıyla da SIFIR)…
Ve bir daha “ÖZGÜRLÜK” lâfını ağzına alma…
Kirlenir ve kötü yola düştüğü için utanır, NOKTA!

.

Hiç yorum yok: