bir şair vardı, öğretmen

10 Aralık 2013

Merhaba









Çukurova’ya, Adana’ya MERHABA…
Marjinal okurlarına da saygılar, sevgiler.
“İlk yazı” sıkıntılı iştir, yabancı olduğun çevreyi ilk kez selâmlamak gibi bir şey…
Lâkin ortak paydamız insanlık, insana dair ne varsa…
Öyleyse bir kez daha “MERHABA”, İstanbul’dan gönül dolusu selâmlar.

Sevgili Mustafa Kımıl’ı şahsen tanımam, bir dönem bir yerlerde köşe komşumdu…
Ayrıntılarını bilmiyorum ama çekti gitti…
Ancak gıyabi dostluğumuz sosyal medya üzerinden sürdü.
Geçenlerde mesaj çekmiş; “Biz de yazar mısın?”
“Etme, eyleme…” Hele benim gibi önemsiz yorumcuya bu teklif…
Olacak iş değil ama lütfetmiş, davetkâr, biliyorum ki tüm samimiyetiyle çağırıyor.
Yine de havaya girmeden üslubuyla kıvırttım…
Dedim ki, “ben serseri mayın gibiyim, kültürümde biat yok, geleneğim itirazcılık…”
Ve devam ettim, “ne ırka ne milliyetçiliğe ne dinciliğe takılırım…”
Zaten piyasada yeterince var, haksız mıyım?
“Benim yazdığım özgür düşünceler, belki de marjinal!”…

İşte bu noktada rölans, sıvışmanın gerekçesi olarak ne yazmıştım; “Marjinal”
Yahu yazacağın adresin adı da MARJİNAL…
“Daha ne bekliyorsun” diyerek balıklama atladım…
İşte bu ilk buluşmanın kısa serüveni.
Âdettendir, önce kendimi tanıtayım…
3,5 evlilik yapmış İstanbul’da kırk bir yıldır yaşayan (sürgün dönemleri dâhil)
sade bir vatandaşım. Hobilerim arasında sigara-rakı-musikî-aşk ve seyahat başlıcaları…
(Önemli not ve “Yasal Uyarı”: Uyuşturucu/Kumar yok, zaten iş bu yazı
18 yaş üzeri okurlar için kaleme alınmıştır, kamuoyuna ilânen duyurulur.)
Diğer hobilerimi, zaaflarımı ilerleyen zaman dilimi içinde aktarırım, söz…
Şimdiden dökülmek ağırlığımla ters orantılı, biliyorum…
Lâkin merak etmeyin, çok yakında öterim, bilen bilir, ağzımda bakla ıslanmaz…
Veya “karnından konuşmayı sevmem” diyelim de zevahiri kurtarıp konuyu dağıtmayalım.

Gelelim en önemli hususa yani telif haklarına, ücrete…
İstanbul’daki sitelerde (ne kadar yanlış, internete düşenin vatanı mı olur?
Benimki de lâf işte!)
Neyse, ne diyordum? Ücret mevzuu…
İnanmayacaksınız ama gazoz parasına yazı üretiyorum…
Dilerim ve umarım bu kez öyle olmaz…
Ayrıca ağanın da eli tutulmaz!…
Ağa bir de Çukurovalıysa, bakarsınız bir küçük rakıya terfi ettirir…
Günde değil canım, ay da yıl da bir veya paşa gönlü ne zaman isterse!
Ne dersiniz, tanışmak için fena sohbet olmadı?
Öyleyse lâfı daha fazla uzatmadan görüşmek üzere…
Yağmurlu bir İstanbul gününden sıcak Adana’ya tekrar selâmlar, sevgiler…
Dostlukla…

Not: Başlamadan kovulursam haberiniz olmaz...
Peşin peşin hoşçakalın, yok, patron “devam” derse…
Her türlü eleştirilerinizi beklerim efendim…
Saygılarımla.

macitcununoglu@gmail.com

Not: gazetemarjinal@com.tr sitesindeki ilk yazım.

.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Kendinizi tanıtırken fotoğraf sevginizi ve ilginizi "es" geçmissiniz.Haksızlık olmuş.Sasygılar selamlar.AhmetTorun

sonsuzluğa yazılar dedi ki...

Sevgili Ahmet Hocam,
Öncelikle site'me hoşgeldiniz.
Fotoğraf işine gelince; ben de hobi o kadar çok ki, üst başlık
"Sanat&Felsefe" diyeyim de,
gerisini siz anlarsınız.
Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

sevgili macit agabeyim,

yeni yıla yeniliklerle giriyorsunuz.yazılarınızı ilgiyle okuyor ve beğeniyorum..çukurova bereketi ile taçlanacak bir yayın hayatı dilerim.akdeniz selamıyla, iyi günler dilerim.

seyda

sonsuzluğa yazılar dedi ki...

Sağol Seyda, bir kez daha beni onurlandırdın...
Valla iyi geldi, ayrıca ne kadar ihtiyacım varmış.
Bir de "Çukurova bereketi", "Akdeniz selâmı"...
İlk kez duyuyorum, ne güzel kavramlar...
Gerçek bir gönül şerbeti, ne diyeyim bilmem ki...
İyi ki varsın, uzaklarda olsan da her zaman yüreğimdesin.
Sevgiyle güzel, can kardeşim.

Macit