bir şair vardı, öğretmen

10 Haziran 2023

AŞK YENİDEN



Amasya’da Pazar sabahı…
Nereye gitmeli diye düşünüyorum.
İstasyon, Kuş köprüleri arası yürüyüş fena olmaz.
Belki sokak çalgıcılarına rastlayıp müzik dinlerim.
Sakın küçümsemeyin, içlerinden sağlam gruplar çıkıyor.
Ritmi, bastığı notayı bilen.
Düşünsenize gençler Ege’ye uzanmış, komşudan
ezgiler çalıyor.

“Telli telli şu telli turna
Sanma ki yaralı uçmaz bir daha
Takılmış kanadı göçmen buluta
Anlatır eski beni şimdiki bana
Sakın çıkma patika yollara
O dağlara kırlara o karlı ovaya
Yenik düşüyor her şey zamana
Biz büyüdük ve kirlendi dünya…”

Telli turna deyince şimdi aklıma geldi,
geçen yıl basından okumuştum.
Bizim Yedikır barajını yurt edinmişler.
İki yıldır Afrika ülkelerinden göçüp Amasya’ya geliyorlarmış.
25-30 yıl yaşayan bu kuşlar yaz aylarında
demek ki bizim misafirimiz oluyor.
Ne güzel, aferin onlara, cenneti keşfetmekte ellerini
çabuk tutmuşlar.
Fakat şarkıda değinildiği gibi:
“Yenik düşüyor her şey zamana.”
Nasıl düşmesin ki, öyle bir çağda yaşıyoruz ki…
Çevremizde onlarca güzellik, farkında bile değiliz.
Hâlbuki duyarlı yürekler baraj gölüne yuva kuran
göçmen kuşlarını takip edebiliyor.
Ve ilgi duyabileceğimiz onca köşe bucak…
Hepsi Amasya’da mevcut.
İster dağlara tırmanıp bulutlara yakın olun…
Yıldızlar toplayın gökyüzünden…
İster ırmak boyunca seyahat edip salkım söğütlerle sohbet yapın…
İllâki mutlu olacak bir ilişki kurabilirsiniz…
Yeter ki gönüller hoş olsun.

Ama büyük resme bakmayı unutursanız günlük yaşam
gailesi içinde kaybolup gidersiniz.
İnanın hayat bütün hızıyla akıp gidiyor.
Mesele yaşlanmak değil, gördüğünüz dokunduğunuz güzelliklerden
tat almak.
Yoksa keşkelerle dolu geçmişe sahip olursunuz…
Ki bu durumda epeyce sıkıntılıdır.
Zaten kötümserlik hastalıkların başlıca sebebi değil midir?
Öyleyse yaşadığımız kenti daha çok seveceğiz ve sahip çıkacağız.

Boş verin ırmak boylarında karşılaştığınız Suriyelileri, Afganlıları…
Hapsi gelip geçer…
Zaten insanlık tarihi göç trajedileriyle doludur.
Yeter ki ırkçılık tuzağına düşmeden sevgi dilini,
empati yeteneğimizi kullanalım.
Gerisi kolay, bir de telli turnaları ziyaret etmeyi unutmayın.
Birkaç kare fotoğraf,  göl kenarında semaver eşliğinde
kazına kazına muhabbet…
Ve YouTube ve “Yeni türkü”, gelsin şarkıların en güzeli:

“Aşk yeniden

Akdeniz’in tuzu gibi
Aşk yeniden
Rüzgârlı bir akşam vakti
Aşk yeniden
Karanlıkta bir gül açarken

Aşk yeniden
Ürperen sahiller gibi
Aşk yeniden
Kumsalların deliliği
Aşk yeniden
Bir masal gibi gülümserken…”

Evet, aşk iyidir, her derde deva.
Ben sık sık aşık olurum, öncelikle güzel gözlere…
Kaybolurum, yok olurum…
Sonra kendimi ararım yıllarca…
Ta ki yeni dünyalara yelken açana kadar.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: