bir şair vardı, öğretmen

03 Haziran 2023

MUTLULUK SANATI

 


Bu sabah Andrea Bocelli şarkılarıyla güne merhaba dedim.
Dünyaca ünlü tenor 58 doğumlu olup Toskanalıdır.
Hani şu bağlarıyla şaraplarıyla ünlü İtalyan şehri.
Ancak sanatçımız kördür, aynı zamanda da hukukçu.
Fakat müthiş sesiyle insanı sarar başka dünyalara götürür.
Hatta Celine Dion demiştir ki,
“Tanrının şarkı söyleyecek bir sesi olsaydı,
Andrea Bocelli’ye çok benzerdi.”
Bu tür ustalar; Pavarotti, Domingo, Carreras gibiler operayı
gerçekten dünyaya tanıtıp sevdirmişlerdir.
Ben de sıkı takipçilerindenim, fırsat buldukça dinlerim.

Evet, her zamanki gibi müzik eşliğinde hafta sonuna giriş yaptım.
Doğal olarak günlük gazete başlıklarına göz attım.
Bu arada Instagram’da dostlarımın sayfasını ziyaret ettim…
Bir de ne göreyim, çok sevdiğim yakın dostum kardiyolog demiş ki,

“Cehaletin mutluluk getirdiği yerde, zeki olmak aptallıktır.”

Haydaaa, bu lafın neresinden tutacaksın?
Kadın, üstelik profesör resmen iktidara oy verenlere çakıyor,
muhalifleri de çaktırmadan zeki sınıfına koyuyor.
Özetle mutlu olmanın sihirli formüllerine aklı sıra gönderme yapıyor.
Sevsinler, demek ki Tayyip’e üçte iki oranında oy veren
sevgili hemşerilerim cahiller, ben de Kadıköy’de yaşadığım için,
ki bay Kemal’e % 82 destek çıktı, hem zekiyim hem de aptal
olmak hakkına sahibim.
Öncelikle vurgulamak isterim ki hayat bu kadar basit değil.
Tamam, memleketim Amasya kitap okuma oranı sıralamasında
en altlarda…
Eyvallah, ancak bu halkın cahil olduğunu göstermez.
Ayrıca zeka seviyesi vatandaşın oy tercihlerine göre belirlenmez.
Örneğin rahmetli anacığım ilkokul mezunu bile değildi,
okuma yazmayı kardeşlerinden öğrenmişti.
Ama kocasından öğrendiği Osmanlı tarihini ezbere bilirdi.
Hatta otorite sayılacak kadar Padişah ailelerini torun torbaya
kadar anlatırdı.

Dolayısıyla bu dünyada mutlu olmak apayrı bir iştir.
Diploma da saadetin pasaportu değildir.
Siyasetle de uzaktan yakından ilişkisi yoktur.
Nice entelektüel tanıdım,  evinde huzur dirlik rastgele…
Nice maraba, çoban tanıdım…
Gülümsemeleri, yaşam sevinçleri ömre bedel.
O nedenle ne demiş atalarımız: “Büyük lokma ye, büyük laf etme.”
Aynen katılıyorum.

Neyse bu akşam davetliyim.
Atlayacağım TOGG’uma, ver elini Çankaya…
Reisimiz üçüncü kez oturacak tahtına.
Yedi düvelin temsilcileri orda, mehteran çalıyor,
Ceddin deden, neslin baban…
Ohhh, gel keyfim gel.
Şampanya kadehim elimde, zevkten dört köşeyim.
Elbette cahilim, üstelik zeki de değilim.
Ama mutluyum…
Bu da kapak olsun entel dostlarıma!

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: