bir şair vardı, öğretmen

30 Haziran 2023

PEMBE DÜŞLER

 Bayramın üçüncü günündeyiz, şükürler olsun ilk

heyecanlar bitti.
Herkes kendi gerçeğine döndü, yani günlük hayata.
Bu arada olan da kurban edilen koçlara danalara oldu.
İşte dinsel kültürün dayattığı ince çizgi.
Neyse, benim sorunum değil…
Sahi nerde kalmıştık?
Elbette Amasya’da, medeniyetlerin başkentinde.
Bakmayın Medine’nin kutsallığına, adının etimolojik
kökleri uygarlığı çağrıştırsa da…
Amasya binlerce yıllık geçmişiyle on basar.
Sakın abarttığımı sanmayın, sadece tarihsel belgelere bakın
ne demek istediğimi anlarsınız.
Yeter ki gerçeklere açılan pencerenizin perdeleri kapalı olmasın.
Evet, geldik mi günümüze…
Samimi söylüyorum, bu bayram Amasya’da olmayı
çok arzu ettim.
Uzun süredir de gidemedim, beş on gün doya doya hasret
gideririm dedim.
Ve başladım ulaşım yollarını araştırmaya…
Otobüs fiyatları altı yüzden başlıyor, uçak ise binden…
Ya konaklama…
Ruhumda nostalji var ya, eh Sarı Konaklar da yaşlılığıma
yakışır diye düşündüm…
Ne de olsa Yeşilırmak İlkokulu anıları, Kumacık hamamı bitişiği…
Roma mirası Kuş köprü manzarası…
O ne?
Geceliği 4.149 TL.
Sıpasını sevdiğim mekânın adı da havalı:
“Sarı Konak Boutigue Hotel&Spa Amasya.”
Vay yavrum vay, emekli maaşım tamı tamına 7.744 TL…
Yemede yanında yat!
Tabii çabuk çark ettim, ziyaretimi de anında bir başka
bahara erteledim.
Belki sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olur da, banka hesabıma
15 bin lira yatar (eğer unutmazsa) o zaman memleketimin
yolunu tutarım.
Aslında ne hazin değil mi?
Yurt dışına gitmiyorum, sadece bayram süresince
Amasya’da olmak…
Yeşilırmak boylarında dolaşmak, fırsat olursa
kaleye tırmanmak…
Pirler’de çay içmek, hayâl ama Yenice havuz başında iki
duble rakı…
Punduna getirirsem Emin Efendi konaklarında ud çalmak…
Eşliğimde “Minik kuş”…
Hicazdan girip hisarbuselik makamından çıkmak:
“Dök zûlfünü meydâne gel
Sür atını ferzâna gel
Al daireni hengâma gel…”
Ve nihayetinde de buseler konduruyoruz kaybolan Amasya
lalelerinin taçlarına…
Gün sonlanıyor Ali Kaya’nın meyhanesinde.
Çakallar’dayım, aşağıda memleketim ışıl ışıl…
En çok fark edilen Sultan Beyazıt’ın minareleri…
Bahçesinde ıspanağın Osman’ın atlıkarıncası, dönme dolabı…
Bayram çocuklarının neşesi karışıyor akşamın alaca karanlığına…
Camlardan annelerin sesi duyuluyor:
“Hınzır nerde kaldın, eve gelsene!”
Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: