bir şair vardı, öğretmen

29 Ekim 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
29/10/2014 07:47

   Direnişin Bayrağı

A+
A-
Çivisi çıkmış bir düzende yaşıyoruz...
Mesele “Taşeronlar” değil, asıl mesele kanun, nizam, yönetmelik...
Her neyse, koyulan kurallar kişiye göre değişiyorsa...
Yani dinine, mezhebine, siyasî görüşüne göre esniyorsa...
O zaman bu düzenin adını koymalıyız...
Cumhuriyet yaftalı sultanlık...
Neden olmasın?
Bir nevi Osmanlı’nın yeniden dirilişi...
Padişahımız, sadrazamımız, şeyhülislâmımız var...
Cumhur derseniz ağzı var dili yok, aynen kuzu...
En azından yüzde elli ikisi...
Geriye kalan da çaresiz, umutsuz...
Muhalefet edecek örgütü, çatısı yok...
Kurbanlık koyun misali ılıman şeriatın yükselişini izlemekte.

Hâlbuki bugün 29 Ekim, Cumhuriyet Bayramı...
En değerli, en kutsal gün...
Altı yüz yirmi iki yıllık saltanatın yıkıldığı gün...
M. Kemal önderliğinde halkın zaferi...
Direnmenin, isyan bayrağının güneşle aydınlıkla buluştuğu gün.

Boş verin baloları, resepsiyonları, resmî geçit törenlerini...
Başkaldırının ayak sesleri duyulmalı bugün...
Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, insanlık onuru adına...
Toprağın altında yoldaşlarımız can çekişirken...
Gür bir ses yükselmeli vatandan...
Samsun’da, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta olduğu gibi...
Haykırmalıyız dünyaya...
Tarihin çarkı geri döndürülemez...
Şahidimiz olsun bulutlar, yıldızlar...
Doksan bir yıldır parlayan Cumhuriyet...
Yobazın, softanın egemenliğine boyun eğmez.

Çünkü bizler Kuvvacıyız, M. Kemaliz...
Karakterimiz bağımsızlıkla yoğrulmuş...
Mayamız özgürlük...
Işık için, eşitlik için ölümü göze almışız...
Ah niyetlerimizi, ideallerimizi canım halkımıza da bir anlatabilsek...
Karanlıklar aydınlığa çıkacak ama...
Aması var işte!

Ey vatan...
Ey vatandaş...
Kalk ayağa, Cumhuriyet bayram değil direnmektir...
Bir kez olsun düşün; dünü bugünü yarını...
17-25 Aralık’ı...
Hırsızın, soysuzun kuyruğunun kıstırıldığı günleri...
İşte onlar, hâlâ iktidarlar...
Üstelik günahlarından cami yaptırarak kurtulacaklarını sanmaktalar...
Evet, yıkmak lâzım bu düzeni, hem de tez zamanda...
Çok değil, sekiz ay sonra sandıkla buluşacağız...
Sandık ne demokrasi, ne cumhuriyet...
Cumhur olmak dört yılda bir oy vermek değil...
Karanlığa ülkeyi teslim etmemektir...
Bilmem, derdimi anlatabildim mi?

Hiç yorum yok: